YEREL SEÇÝMLER VE HDP GERÇEÐÝ
04 Ocak 2019 16:09 / 971 kez okundu!
Yerel seçimlere üç aydan az bir zaman kala tüm siyasi partiler son kozlarýný oynuyorlar.
Bir yanda iktidar partisine koþulsuz destek vererek yapýlacak jestleri bekleyen MHP'nin þekillendirdiði Cumhur Ýttifaký.
Öte yanda iktidar partisini geriletmek için birlikte yol yürümeye çalýþan CHP ve Ýyi Parti'den oluþan Millet Ýttifaký.
****
YEREL SEÇÝMLER VE HDP GERÇEÐÝ
Yerel seçimlere üç aydan az bir zaman kala tüm siyasi partiler son kozlarýný oynuyorlar.
Bir yanda iktidar partisine koþulsuz destek vererek yapýlacak jestleri bekleyen MHP'nin þekillendirdiði Cumhur Ýttifaký.
Öte yanda iktidar partisini geriletmek için birlikte yol yürümeye çalýþan CHP ve Ýyi Parti'den oluþan Millet Ýttifaký.
Her ne kadar iki kutuplu bir siyasi yarýþa dönüþtürülmek istense de yaklaþýk 6 milyon yurttaþýn oyunu alma baþarýsýný göstermiþ HDP gerçeði.
Siyasetin tüm aktörleri, oynayabilecekleri en iyi rolü kapmaya çalýþýyorlar.
Cumhur ittifakýnda en belirgin kriter Reise koþulsuz itaat.
Bunun yanýnda milliyetçi- muhafazakar ve de biraz Karadenizli olmak tercih için önemli bir avantaj sayýlsa da son sözü kuþkusuz Erdoðan söylüyor.
Millet ittifakýnda; özellikle de AK Parti'nin kazanmasý muhtemel yerlerde mümkün olduðunca ortak bir adayýn desteklenmesi öngörülüyor.
Ýlginçtir, her iki ittifakta da birazcýk milliyetçi, birazcýk muhafazakar ve de HDP'ye uzak olmasý þartý aranýyor.
Öyle ki, oyu ÝYÝ Parti'den daha fazla olmasýna karþýn kimi seçim bölgelerinde ýsrarla ve inatla HDP'ye yakýn görünmemek için seçimi bile riske edebiliyorlar.
HDP'ye gelince; özellikle de kayyum atanan belediyeleri geri alabilmek adýna yoðun bir çaba içerisinde olduklarý gözleniyor.
Doðu ve Güneydoðu illerinde bekledikleri oylarý almalarý hiç de sürpriz olmayacak kuþkusuz.
En çok merak edilen, batý illerinde nasýl bir tavýr koyacaklarýdýr.
Kimi zaman en yetkili aðýzlardan, iktidarý geriletmek için, kendilerinin de olumlu bakabilecekleri ittifak adaylarýný destekleyebileceklerini ve bu nedenle büyük illerde aday çýkarmayabileceklerini söyleseler de, Millet ittifaký bileþenleri CHP ve ÝYÝ Parti hangi akla hizmetse, bu yaklaþýma pek itibar etmiyorlar.
HDP ye oy veren her seçmeni terörist ya da potansiyel suçlu gibi gören ilkel zihniyeti bir kenara koyarsak, ittifak olmasa da HDP'nin uzattýðý bu destek elini geri çevirenler, gözlerini milliyetçi oylara dikmiþler.
Oysa Türkiye'de adýyla, sanýyla bir Milliyetçi parti var zaten. Muhafazaklarlýðý da AK Parti kimseye býrakmaz iken bu milliyetçi-muhafazakar aday ýsrarýný anlamak mümkün deðil.
Kaldý ki, Cumhurbaþkaný ve AK Parti Genel Baþkaný Sayýn Erdoðan ve kurmaylarý her fýrsatta Kürt oylarýna talip olmaktan çekinmezlerken CHP ve ÝYÝ Parti'deki bu mahcup, utangaç, “aman kimse duymasýn” yaklaþýmý çok pahalýya patlayacaða benziyor.
CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Oðuz Kaan Salýcý’nýn gösterdiði gerçekçi, cesur tavrý diðer yöneticilerin de göstermesi bu kadar mý zor.
Sonuçta yasal olarak mecliste temsil edilen Türkiye’nin 3. Büyük partisini görmezden gelmeye çalýþmak kimseye yarar saðlamaz.
Gözlerinizi kapatýrsanýz görmezsiniz ama karþýnýzdaki yok olmaz.
HDP, yanlýþý doðrusuyla bu ülkenin bir gerçeðidir.
Bugün kriter olarak ortaya konulmaya çalýþýlan milliyetçi- muhafazakar adaylarý içinde barýndýran bir parti deðildir elbet.
Ancak CHP'nin kendisine baðlaþýk olarak göreceði parti de emekten yana, sol yaný aðýr basan, barýþ ve demokrasiyi savunan partiler olmasý gerekmez mi?
Ýçinde bulunulan siyasal konjonktür gereði HDP ile ittifaký þimdilik kendi tabanýna kabul ettirememesini anlamak mümkün.
Ama gerekçe olarak iktidarýn eleþtirilerini, müttefiklerin endiþelerini gösterirseniz, bir sosyal demokrat parti olarak sol seçmenin oylarýný nasýl alacaksýnýz?
Hak-hukuk- adalet diyerek yola çýkarak nasýl bir cazibe merkezi olduysa, bugün de “Barýþ-özgürlük-demokrasi” diyerek toplumun en geniþ kesimlerini yanýna çekebilecek iken; iktidardan gelebilecek eleþtirilerden korkarak, Ýyi Parti’nin milliyetçi endiþelerini dikkate alarak HDP ve Kürt seçmenlerden gelecek desteði görmezden gelmek; CHP için hiç de doðru bir siyasi tutum deðildir.
Yerel seçimleri Türkiye’de barýþ içinde bir arada yaþayabilecek bir sosyal iklimin oluþmasý, demokrasi ve özgürlük alanlarýný geniþletilmesi için bir fýrsata dönüþtürmek mümkündür.
Bunun yapýlabilmesi için de iktidarýn sürekli ötekileþtiren, kutuplaþtýran, tekçi politikalarýna inat; tüm demokrasi güçleriyle dayanýþma içerisinde olmak gerekiyor.
Bu, ayný zamanda giderek daðýnýk bir görünüm sergileyen ilerici, devrimci güçlerin yeniden derlenip toparlanmasý için de önemli bir fýrsattýr.
Amaç yalnýzca belediyeleri almak olmamalý, yerel demokrasinin güçlendirilmesi en önemli görev ve hedef olmalýdýr.
Ayhan ONGUN
Gazeteci-Yazar
02.01.2019/BODRUM
