YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ SON DÖNEMEÇ

20 Şubat 2019 16:00 / 1236 kez okundu!

 

 

Kolay işleri zora sokmakta hayli becerikli olan CHP Genel Merkezi, giderek örgüt yöneticilerini de kendilerine benzetmeyi başardı.

CHP aday belirlemede kamuoyunu tatmin edecek kriterler ortaya koymadığı gibi, parti içi iktidar kavgasının gölgesinde yapılan tercihlerin parti tabanını memnun etmediği apaçık ortada.

Bu suça ortak olan yöneticiler; “şimdi artık birleşme zamanı, bizi bölmelerine fırsat vermeyin, olanları unutup, seçimler için var gücünüzle çalışın” türünden nasihatlara başlayacaklar. Kimileri daha da ileri giderek, parti disiplini adına “aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar.”

 

****

 

YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ SON DÖNEMEÇ

 

31 Mart yerel seçimleri öncesi siyasi partiler bugün akşama kadar seçim kurullarına listelerini bildirecekler.

Bazı partilerde son ana kadar belirlenemeyen başkan ve meclis üyesi adaylarının olması, yarından sonra tartışmaların ve istifaların artacağını gösteriyor.

Bir tarafta, kendilerine haksızlık yapıldığını, adil bir aday belirleme sürecinin yaşanmadığını iddia edenler, diğer yanda; demokratik seçimle, genel merkezin baskıları arasına sıkışmış yöneticiler.

İktidar partisinde bu durumun pek sıkıntı yaratacağını sanmıyorum. İyi Parti de yeni bir parti olmanın sınırsız hoşgörüsünü sonuna kadar kullanarak, çok fazla etkilenmeden bu süreci aşabilir.

HDP bu süreçten en az etkilenen parti olarak belki de seçimlere en rahat girecek partilerden biri.

Bu konuda en çok tartışmaların yaşanacağı parti CHP olacak.

Kolay işleri zora sokmakta hayli becerikli olan CHP Genel Merkezi, giderek örgüt yöneticilerini de kendilerine benzetmeyi başardı.

CHP aday belirlemede kamuoyunu tatmin edecek kriterler ortaya koymadığı gibi, parti içi iktidar kavgasının gölgesinde yapılan tercihlerin parti tabanını memnun etmediği apaçık ortada.

Bu suça ortak olan yöneticiler; “şimdi artık birleşme zamanı, bizi bölmelerine fırsat vermeyin, olanları unutup, seçimler için var gücünüzle çalışın” türünden nasihatlara başlayacaklar. Kimileri daha da ileri giderek, parti disiplini adına “aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar.”

Normal koşullarda seçilemeyen aday adayının, başka bir partiden aday olması siyasi ahlaka uygun değildir. Ancak CHP'de seçim yapılmadığı için; anket çalışması, kamuoyu yoklaması gibi gerekçelerle parti tabanını ikna edemeyen Genel Merkezin, bu kişilere yönelik suçlamalarının siyasi bir temeli de olamaz.

Kamuoyundaki genel algı CHP Genel merkezi ve örgütlerinin bu süreci iyi yönetemediği, duygusallığın, ilkesizliğin, ilkel yaklaşımların, ahbap-çavuş ilişkilerinin daha belirleyici olduğu yönünde.

Oysa çok kritik kimi yerlerin dışında koysaydınız sandıkları, bu tartışmaların hiçbiri yaşanmayacağı gibi, sandık sonucuna saygı göstermeyene de söz söyleme hakkınız olurdu.           

Ama görülen o ki; İYİ parti ittifak görüşmelerinde bile sorunlar yaşayan CHP; kendi dışındaki bağlaşıklarıyla da sağlıklı bir diyalog ortamı oluşturamadığı gibi, en çok destek göreceği HDP ile olan ilişkilerinde mahcup, ikiyüzlü ve hatta üstenci tavırlarıyla bu desteği de yeterince kullanamamıştır.

İşin bir diğer olumsuz yanı da; gerçek anlamda adaylığı hak eden kişileri de zan altında bırakarak, onların moral motivasyonunu da olumsuz etkilemişlerdir.

Demokratik bir seçim olsa da sandıktan çıkabilecek; başarılı, yetenekli adayları da zor durumda bırakan bu tek adam zihniyeti doğrusu CHP'ye hiç yakışmadı.

İnanıyorum ki Başkan ve adamları şimdi yine işin kolayına kaçacaklar” giden haindir, AK partinin değirmenine su taşıyorlar” şeklince ucuz gerekçelerin arkasına sığınacaklar.

“İşleri niye bu duruma getirdik, niye parti içi demokrasiyi işletemedik, kolay işi nasıl bu kadar karmaşık ve zor hale getirdik?” demek yerine suçu hep başkalarına atacak, çözümü başka mecralarda arayacaklar.

Ve eminim yarın olası bir başarısızlık halinde bile başarı öyküleri yazacaklardır.

Oysa Türkiye’nin, ülkenin içinde bulundu şu zor koşullarda güçlü bir muhalefete ne çok ihtiyacı vardı.

Yerel seçimlerde alınacak başarılı sonuçların iktidarı geriletmede çok önemli bir aşama olacağı ortada iken, iktidara ve onun tek adamlık yöntemine öykünen CHP, her ilde, her ilçede birer “tek adam” yarattı.

Bir zamanlar cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmelettin İhsanoğlu’na itiraz edenlere “kuzu kuzu gidip oy vereceksiniz” diyen Kılıçdaroğlu; tıpkı iktidar partisinde olduğu bir biat kültürü oluşturmaya çalışıyor.

Ancak unuttuğu bir şey var. CHP kadroları; öyle koşulsuz her şeyi kabullenebilecek kişiler değil. Soran, sorgulayan, inanmadığı konularda eleştirebilen inançlı kadroları kendilerine benzetemeyecekler.

Varlık nedenleri Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı olan merkezdeki adamları da bu saltanatı sürdüremeyecekler.

Ülkede iktidar olmak yerine, parti içi iktidarlarını korumaya çalışan başkan ve adamlarına bu parti mecbur değildir.

Öyle sanıyorum yerel seçimler sonrası Türkiye siyaseti yeniden dizayn edileceği gibi CHP içinde de bir yenilenme, değişim zorunlu hale gelecektir.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

19.02.2019/BODRUM

 

Son Güncelleme Tarihi: 24 Şubat 2019 16:42

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.