NEREDE KALMIÞTIK?..................

27 Temmuz 2016 01:32 / 1113 kez okundu!

 

 

15 Temmuz darbe kalkýþmasýndan bu yana o kadar yoðun bir bilgi akýþý oldu ki, hangisine inanmamýz gerektiðini þaþýrdýk.

Belki birçoðumuz farkýnda deðiliz, ya da darbe yapýlmak istenenlerin ülkeyi yönetmesinden duyduklarý rahatsýzlýktan dolayý bir kýsým kiþiler gözlerini kapatýp görmek istemeseler de, Türkiye çok büyük bir tehlikenin eþiðinden döndü.

Darbe öncesi günlere baktýðýmýzda yine ayný tür rahatsýzlýklar vardý.

Baþkanlýk sistemine yönelik ýsrarýndan dolayý Erdoðan’a,

Alýþýlmýþýn dýþýnda ülkede ekonomiye, sosyal yaþama ve hatta siyasete dahil olup, “biz de varýz” diyen muhafazakar, dindar kitlenin varlýðýna bile tahammül edemedikleri için mevcut iktidar partisi AK Partiye,

Kendisi gibi giyinmediði, düþünmediði, yaþamadýðý için köylüye, kasabalýya, baþörtülüye, yani ötekine olan kin ve nefretinden dolayý toplumun diðer yarýsýna karþý kaybettiði statüsünü yeniden kazanmaya çalýþan modern elitler, memnun ve mesut deðillerdi.

Nasýl olurdu da, bu ülkenin, cumhuriyetin, devletin ve de tüm deðerlerin sahipleri dururken; bu cahil, makarnacý, yobaz insanlarýn desteklediði bir iktidar kendilerini yönetirdi.

Oysa onlar; dindardý, cahildi, üç kuruþa oylarýný satarlardý.

O yüzden onlarýn oylarýnýn da, düþüncelerinin de ve hatta mevcudiyetlerinin de hiçbir anlamý yoktu!

Sonunda mutlaka bu ülkenin yönetimi, birileri tarafýndan kendilerini verilir ve yine onlar mutlu, mesut yaþamaya devam ederlerdi.

Ama ne yazýk ki, durum hiç de öyle olmadý.

O makarnaya, kömüre, þekere satýlan oylar ha bire yükseliyor, gücünü pekiþtiren AK Parti hiç de iktidardan gitmiyordu.

Yapýlmasý gereken; bu iktidara karþý olan tüm güçler bir araya gelmeli, mutlak surette bu iktidardan kurtulmak gerekliydi.

Tam da bu noktada iktidara savaþ açan cemaat kimilerine kurtuluþ gibi geldi.

Yani demem o ki, bugün darbeyi mahcup da olsa destekleyen ya da karþý çýkmayanlarýn büyük bölümünün ruh dünyasý bu durumdaydý.

AK Parti ve özellikle Erdoðan bu ülkenin baþýndan gitsin de, isterse ülke batsýn, yerine kim gelirse gelsin, hiç de umurlarýnda deðildi.

O yüzdendir ki, darbe haberini alýr almaz kimileri 10.yýl marþýyla kutlamalara baþladýlar.

O yüzdendir ki; kimileri günlerce üzüntülerinden yemeden içmeden kesildiler, sokaða çýkamaz oldular.

“Böyle de darbe mi, olur, bunlarda ne beceriksiz çýktýlar!” diye hayýflananlar olduðu gibi bazýlarý da “darbeye karþýyýz ama….”.diye baþlayan utangaç ifadelerin arkasýna saklandýlar.

Biz biliyoruz ki, bu ülkede en baþýndan beri cuntacýlar, darbe seviciler hep vardýlar, bundan sonra da olacaklar.

Çünkü onlar, demokrasiye, halk iradesine inanmazlar.

Onlar demokrasiyi, kendi hegamonyalarý ve statülerinin devamý için isterler.

Mevcut iktidar partisinin geçmiþte yaptýðý yanlýþ ve adil olmayan uygulamalarý örnek göstererek, amalý, fakatlý, lakinli itirazlarýn altýnda yatan, bu ruh halidir.

Gerçek demokrat bilir ve inanýr ki; “darbe kimler tarafýndan, kimlere karþý, hangi yöntemlerle ya da hangi amaçlarla yapýlýrsa yapýlsýn, bir insanlýk suçudur ve vicdaný olan her insan buna karþý çýkmalýdýr.”

Sonucunda kim karlý çýkarmýþ, kim güç kazanýrmýþ demeden, hiçbir neden ve gerekçe göstermeden, utanmadan, sýkýlmadan, darbelere karþý çýkmak zorundayýz.

Kuþkusuz bu son yapýlan darbeyi “ardýndan sivil darbe gelecek” türünden bahanelerle hafife alanlar, “Erdoðan, baþkanlýk sisteminin yolunu açmak için kendisi planladý.” Gibi senaryolar üretenler olacaktýr.

Kim ne derse desin, bu darbe göstermiþtir ki; devleti yönetenlerin kabul edilemez boyutta zafiyetleri, eksikleri, hatalarý vardýr.

Bu hastalýk bünyeyi öylesine sarmýþ ki, þimdi çok titiz operasyonlarla bu öldürücü urlardan kurtulmak gerekiyor.

Hastalýðý bir çýrpýda yok edelim derken, bünyede çok daha kalýcý tahribatlar oluþturmak da mümkün.

Geçmiþte yapýlan adli hatalara düþülmeden, hukuk çerçevesinde yargýlamalar yaparak suçlular cezalandýrýlmalý, isteði dýþýnda suça iþtirak ettirilmiþ masum insanlar maðdur edilmemelidir.

Son birkaç gün içinde devlet katýnda oluþan kimi olumlu geliþmeler, toplumsal uzlaþýya dönük çabalar mutlaka emeði geçenlere takdir olarak geri dönecektir.

(Devam edecek)

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

26.07.2016/BODRUM

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.