MÝLLET ÝTTÝFAKI, DEMOKRASÝ ÝTTÝFAKINA DÖNÜÞMELÝ
18 Aralýk 2019 01:40 / 1565 kez okundu!
Türkiye siyaseti yeniden ýsýnýyor. Yeni partiler ve ittifak arayýþlarýyla önümüzdeki günler hayli hareketli geçeceðe benzer.
Özellikle de Ak Parti'den kopup gelen kadrolarýn öncülüðünde kurulan iki yeni partiyle birlikte Cumhur ittifaký hem güç kaybedecek, hem de etki alanýný.
****
MÝLLET ÝTTÝFAKI, DEMOKRASÝ ÝTTÝFAKINA DÖNÜÞMELÝ
Türkiye siyaseti yeniden ýsýnýyor. Yeni partiler ve ittifak arayýþlarýyla önümüzdeki günler haylihareketli geçeceðe benzer.
Özellikle de Ak Parti'den kopup gelen kadrolarýn öncülüðünde kurulan iki yeni partiyle birlikte Cumhur ittifaký hem güç kaybedecek, hem de etki alanýný.
Muhalefet hata yapmazsa iktidarý da kaybetmesi mümkün olan Cumhur ittifaký, bu oyunu bozmak için görünen o ki, her yolu deneyecek.
Siyasette bu tür hamleler ve taktik manevralar doðal karþýlanabilir.
Ýktidar partisi elindeki gücü ve olanaklarý kaybetmeme adýna bu tür siyasi ataklarý yapmakta kendince haklý olabilir.
Ama muhalefet partilerinin ve özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi'nin ayaðýna kadar gelen bu gol pasýný auta atma lüksü yoktur.
Birkaç yýl öncesine dönecek olursak, CHP’nin tüm kadrolarýnýn ve dolayýsýyla üyelerinin tek beklentisi neydi?
“Bizim kemik oylarýmýz iktidar olmaya yetmiyor, o zaman tek umudumuz iktidarda oluþabilecek bir çatlakla Ak Parti'nin bölünmesidir” diyorlardý.
Her ne kadar hala kimi ulusalcý kesimlerin askeri vesayetin durumdan vazife çýkarmasý, ordunun darbe yapmasý gibi bir beklentisi olsa da, bunun nesnel koþullarýnýn ortadan kalktýðýný sanýrým onlarda anlamýþlardýr.
15 Temmuz darbe giriþimini bile kimi ulusalcý subaylarýn gerçekleþtirdiðini sanarak kutlama yapanlarýn da olduðunu henüz unutmadýk.
Yaptýðý tüm politik hatalara karþýn Kemal Kýlýçdaroðlu’nun yerel seçimler öncesi uygulamaya koyduðu ittifak politikalarý sonucu büyük kentlerde belediyeler alýnarak yeni bir heyecan dalgasý ve yeni bir ittifak perspektifi geliþtirildi.
Þimdi geldiðimiz noktada, siyasi konjöktürün de etkisiyle AK Parti'den kopuþlar baþladý.
Yani CHP'nin hesaplarý bir ölçüde ttuttu.
Durum böyleyken CHP içerisinden kimilerinin kurulan yeni partilere ve kurucularýna yönelik saldýrýlarýna ne demeli?
Her zaman olduðu gibi yine mi ayaðýna sýkacak?
Kuþkusuz kurulan yeni partinin öncü kadrolarý ve liderleri de ülkenin bu duruma gelmesinin sorumlularý arasýndadýr.
Her birinin geçmiþinde yeterince siyasi defolar vardýr.
Ama hangi siyasi partide yok ki!
Siyaseti kiþisel hýrs ve egolarýn yarýþý, çýkar çevrelerinin kavgasýnda yer tutma olarak anlayan kadrolar, siyasetçiler tüm partilerde yeterince yer tutmuþlardýr.
Þimdi uzun süren iktidar döneminde fazlasýyla yýpranan ve ülkeyi giderek demokrasiden uzaklaþtýran, sosyal ve ekonomik olarak yaþanamaz hale getiren AK Parti'den ve kadrolarýndan kurtulma fýrsatý doðmuþ iken, yeniden eski defterleri karýþtýrmak kimin iþine yarar?
Kuþkusuz asýl olan, Türkiye de demokrasi güçlerinin oluþturacaðý bir ittifakýn ülkeyi yönetmesidir. Babacan’lara, Davutoðlu’lara ve hatta CHP içerisindeki kimi rantiyeci siyasetçilere de ihtiyaç duymadan emek odaklý, insan temelli, barýþ ve özgürlükten yana tüm ilerici, demokrat, yurtsever insanlarýn oluþturacaðý bir güç birliðiyle oluþacak bir yönetim.
Ancak görünen o ki þu aþamada bu pek mümkün görünmüyor.
Hele de Millet ittifaký'nýn ana bileþenleri içerisinde bile HDP’yi dýþarda tutmak isteyenlerin çoðunlukta olduðu bir ortamda bu hiç mümkün deðil.
Eðer bir hukuk devletinde, baðýmsýz yargý, insan hak ve özgürlüklerine baðlý bir yönetim olsun istiyorsak; toplumun tüm renklerini bir zenginlik olarak görmeli, herkesi kucaklayacak bir demokrasi ittifaký oluþturulmalýdýr.
Bu aþamada bu ittifakýn içerisinde yeni kurulacak iki parti ve HDP de bulunmalýdýr.
Ancak o zaman siyasetin üzerindeki sis perdesi aralanabilir
Ancak o zaman, haksýz yere cezaevlerinde tutulan siyasetçiler, yazarlar, gazeteciler ve tüm masum, maðdur insanlar özgürlüklerine kavuþur, gerçek anlamda bir barýþ iklimi oluþturulabilir.
Kuþkusuz iþ bununla bitmeyecek.
Asýl mücadele ondan sonra baþlayacak.
Eþit yurttaþlýk temelinde, tüm bireylerinin dinine, etnik yapýsýna, rengine ve siyasal görüþlerine bakýlmaksýzýn özgürce düþüncelerini ifade edebileceði, örgütleneceði, savaþ beklentilerinden uzak bir Türkiye’nin kurulmasý için önce bu iktidardan kurtulmak gerek.
Demokrasi güçlerinin birlikteliði bu ittifakýn temelini oluþturabilirse ancak baþarý gelecektir.
AYHAN ONGUN
Gazeteci-Yazar
17.12.2019/ÝSTANBUL
Son Güncelleme Tarihi: 18 Aralýk 2019 02:07
