HAVALAR SOÐUDU AMA ORTAM ÇOK SICAK
18 Eylül 2018 17:38 / 1143 kez okundu!
Gerek ülkemizde, gerekse yakýn çevremiz ve dünyadaki geliþmelere baktýðýmýzda ortalýk hayli gergin ve havalara inat geliþmeler çok sýcak. Bir yanda ABD ve Tramp’ýn sürekli gerginliði artýran, savaþ kýþkýrtýcýlýðýna varan söylem ve uygulamalarý, diðer yanda Suriye üzerinden Rusya, Ýran ve Çin’in güç denemeleri. Ayný anda Avrupa Birliði ülkeleri ve yakýn zamanda AB'den çýkan Ýngiltere’nin yeni paylaþým pazarlýðýnda yer kapma kavga ve telaþlarý. Tüm bu geliþmelerin ortasýnda, politika üretmekte zorlanan, ekonomik sýkýntýlar ve iç siyasetteki açmazlar nedeniyle giderek yalnýzlaþan bir Türkiye.
****
HAVALAR SOÐUDU AMA ORTAM ÇOK SICAK
Gerek ülkemizde, gerekse yakýn çevremiz ve dünyadaki geliþmelere baktýðýmýzda ortalýk hayli gergin ve havalara inat geliþmeler çok sýcak.
Bir yanda ABD ve Tramp’ýn sürekli gerginliði artýran, savaþ kýþkýrtýcýlýðýna varan söylem ve uygulamalarý, diðer yanda Suriye üzerinden Rusya, Ýran ve Çin’in güç denemeleri.
Ayný anda Avrupa Birliði ülkeleri ve yakýn zamanda AB'den çýkan Ýngiltere’nin yeni paylaþým pazarlýðýnda yer kapma kavga ve telaþlarý.
Tüm bu geliþmelerin ortasýnda, politika üretmekte zorlanan, ekonomik sýkýntýlar ve iç siyasetteki açmazlar nedeniyle giderek yalnýzlaþan bir Türkiye.
ABD'nin uyguladýðý ekonomik ambargolar, artan iþsizlik ve enflasyon, gelir daðýlýmýndaki dengesizlik, üretimde artýþ var gibi görünse de týkanan sanayi, kepenk kapatan esnaf, faiz kýskacýndaki kobiler, mazotunu alamayan, borcunu ödeyemeyen köylüler, diplomasý iþe yaramayan gençler, yaz-boz tahtasýna dönmüþ eðitim sistemi……..
Tüm bu olumsuzlarýn ortasýnda çaresiz hamleler yapan bir iktidar.
Daha doðrusu, giderek çevresine olan güvenini de yitirdiði için, tüm yetkileri kendi elinde toplayan bir Cumhurbaþkaný.
Üstelik de uluslararasý iliþkilerde kimi zaman yaptýðý olumlu iþler de Þarbon hastalýðý, anlamsýz bir hibe uçak polemiði, CHP ile girdiði Ýþ Bankasý kavgasýnýn arasýnda yok olup gidiyor.
Ülkenin daha çok birlik, beraberliðe ihtiyacý olduðu bir dönemde; muhalefetle daha sýcak iliþkiler kurulmasý için çaba göstermek, halkýn var olan sorunlardan kaynaklý tepkilerini azaltmak için daha yakýn diyaloglar dururken, toplumu daha çok geren, kutuplaþtýran söylemlere yönelmek ne iktidara ne de Cumhurbaþkanýna hiçbir yarar saðlamaz. Aksine yaklaþan yerel seçimler öncesi ortam daha da sýcak hale gelebilir.
Yaz sýcaklarýndan yeni kurtulduðumuz þu günlerde toplum olarak biraz serinlemeye, birbirimiz anlamaya, tahammül göstermeye öyle çok ihtiyacýmýz var ki!
Kaldý ki yaklaþýk 5 ay sonra yerel seçimler var ve bir yandan siyasi partiler bu seçimlere hazýrlanýyor, aday belirleme çalýþmalarýna baþlýyorlar.
Ýttifak arayýþlarý nedeniyle siyasi partiler arasýnda baþlayan görüþmeleri fýrsat bilerek iliþkilerin normalleþmesine yönelik adýmlarýn atýlmasý gerekiyor.
Doðal olarak da bu konuda en büyük görev ve sorumluluk iktidar partisine, daha doðrusu Cumhurbaþkaný Sayýn Erdoðan’a düþüyor.
Eðer muhalefet partilerini ve sivil toplumu yanýna almaz, ülkemiz adýna yaþamsal öneme sahip sorunlarýn çözümünde destek istemezse, yerel seçimlerde göreceli bir baþarý kazansa da iktidarýn iþi gerçekten çok zor.
Erdoðan ve AK Parti'nin tek þansý muhalefetin daðýnýklýðý ve politika üretmedeki kýsýrlýðý. Ülke yönetiminde iktidar olmak yerine parti içi iktidar kavgalarýyla meþgul olan muhalefet, iktidara nefes aldýrýyor.
Yoksa kendi içinde organize, demokrasiyi tüm kurum ve kurullarýyla iþletebilen güçlü bir muhalefet olsa, iktidarýn bu kadar pervasýz davranmasý mümkün olamazdý.
Terörle mücadeleyi salt PKK ile savaþ olarak kabul etmek yerine bütün olarak deðerlendirip, örneðin Fetö’nün siyasi ayaðýný hala ortaya çýkaramamýþ bir iktidarýn, hala MÝT içerisindeki uzantýlarý bile temizleyememiþ olmasý ne kadar anlaþýlýr bir durumdur.
Sýradan bir rahibi bahane ederek Türkiye’yi sýkýþtýrmaya çalýþan, bunda da bir ölçüde amacýna ulaþan ABD'nin yýkýcý politikalarýyla, AB'nin iki yüzlü tavýr ve uygulamalarý, Suriye ve Ýran’ýn duruma göre deðiþen iliþkileriyle tek baþýna mücadele etmenin ne kadar zor olduðunu artýk görmek gerekiyor.
Aksi halde, Trump’ýn yaptýrýmlarý karþýsýnda yapýlan Türk parasýna dönüþ gibi hamleler anlamsýz kalýr.
En son Putin'le varýlan çatýþmasýzlýk bölgeleri oluþturulmasý konusundaki anlaþma, çok büyük yýkýma neden olacak saldýrýlar öncesi elbette önemli bir adým.
Ama ülkemiz ve bölgemiz, hatta dünya barýþý için çok deðerli bu adým ve anlaþmanýn ayrýntýlarýyla ilgili toplumun ve özellikle de muhalefet partilerinin bilgilendirilmesi gerekmez mi? Türkiye'nin normalleþmesi için kuþkusuz bir deðiþim ve yenilenmeye ihtiyaç olduðu tartýþmasýz bir gerçek.
Ancak demokratik yollardan gerçekleþtirilecek bir iktidar deðiþikliði olana kadar, Türkiye’nin normalleþmesi için siyasi diyalog ve toplumsal uzlaþý zorunlu hale gelmiþtir.
Ýktidarýn da muhalefetin de bu konuda olumlu adýmlar atmasý, siyasi çekiþme ve önyargýlarý bir kenara koyup, ülkenin geleceðini ilgilendiren önemli konularda iþbirliði yapmalarý gerekir.
Bu toplumu daha çok germeye, ortamý yaþanmaz hale getirmeye, ülkenin geleceðini tehlikeye atmaya hiç kimse ya da kurumun hakký yoktur.
Ayhan ONGUN
Gazeteci-Yazar
18.09.2018/BODRUM
