DOÐA KORUMA SÝYASET ÜSTÜ BÝR YAKLAÞIM GEREKTÝRÝR!

06 Aðustos 2019 19:42 / 1063 kez okundu!

 

 

Mitolojik adýyla Ýda Daðý olarak bilinen Kaz Daðlarý'nda gerçekleþtirilen siyanürle altýn arama faaliyetlerini protesto amaçlý yapýlan “Su ve vicdan nöbeti” devam ediyor.

Binlerce çevrecinin destek için yola çýktýðý, yüzbinlerce imza toplanarak engellenmeye çalýþýlan siyanürle altýn arama çalýþmalarý kuþkusuz yalnýzca Kaz Daðlarý'nda yapýlmýyor.

 

****

 

DOÐA KORUMA SÝYASET ÜSTÜ BÝR YAKLAÞIM GEREKTÝRÝR!

 

Aðaçlarýn ayaklarý yok kaçmaya…
Elleri yok dövüþmeye…
Dilleri yok sövmeye…
O halde…
Kaz daðlarýmýzý biz savunacaðýz biz…
Bu daðlarda durursa kalbim bir gün…
Düþtüðüm yere gömün…
Yüreðim dað çiçeklerindedir…

Mitolojik adýyla Ýda Daðý olarak bilinen Kaz Daðlarý'nda gerçekleþtirilen siyanürle altýn arama faaliyetlerini protesto amaçlý yapýlan “Su ve vicdan nöbeti” devam ediyor.

Binlerce çevrecinin destek için yola çýktýðý, yüzbinlerce imza toplanarak engellenmeye çalýþýlan siyanürle altýn arama çalýþmalarý kuþkusuz yalnýzca Kaz Daðlarý'nda yapýlmýyor.

Ancak dünyanýn ikinci büyük oksijen cenneti konumunda olan bu bölgenin doðal dokusunu yok etmeye, bu bölgede yaþayan tüm canlýlarý tarifi mümkün olmayan risklerle, tehlikelerle karþý karþýya býrakmaya neden olacak bu üretim þekli, dünyanýn her yerinde duyarlý insanlarýn tepkisini çekiyor.

“Aðaçlar kesilmeden neredeydiniz?” ya da “Aðaçlarýn kesildiði yer Kaz Daðlarý deðil, Balaban tepesidir, 40 kilometre uzaktadýr” türünden mazeretler üretmeye çalýþanlar olduðu gibi, “bu eylemler; dikkatimizi daðýtmak için yapýlan bir algý operasyonudur” diyen sivil deðiþimciler de yok deðil.

Tam da bu noktada doðaya bakýþý açýmýzý, çevreye karþý duyarlýlýðýmýzý ve bu konulardaki mücadele yöntemlerimizi sorgulamamýzda yarar var diye düþünüyorum.

Kim ne derse desin, doðaya zarar verecek her üretim, her davranýþa karþý durmak en insani davranýþlardan biridir. Topraðýn altýndan çýkarýlacak tonlarca altýnýn kýsa vadede saðlayacaðý fayda, bunu gerçekleþtirmek için kesilen aðaçlarýn uzun vadede insanlýða sunduðu faydayla kýyaslanamaz.

Daha da önemlisi; daha kolay ve karlý diye siyanürle altýn aranmasýnýn canlýlar üzerindeki zararý ve tehlikesi kesinlikle kabul edilemez.

Kaz Daðlarý eteklerinde altýn arayan firmaya saðlandýðý iddia edilen 860 milyonluk teþvik bir yana; kesilen aðaç sayýsý üzerinden yapýlmaya çalýþýlan spekülasyonlar, (kesilen aðaç sayýsý 195 bin deðil, 13 bindir ve þimdiden onlarýn yerine 14 bin fidan dikildi) türünden mazeret üretmeye yönelik manipülasyonlar, öyle sanýyorum sözüm ona “dikkatimizi daðýtmak için yapýlan algý operasyonundan" daha tehlikelidir.

Ve hatta kimi iktidar yandaþlarý; Kanadalý firmayý savunma telaþý içinde altýn aramak için kurulacak siyanür havuzlarýnýn kapalý tesislerde olacaðýný söyleme gafletine düþüyorlar.

Bu havuzda dikkatsizlik, bir doðal afet, deprem ya da siyanürlü suyun aðýrlýðýyla oluþacak en küçük bir sýzýntýnýn insanlara ve doðaya vereceði zararý düþünmek bile istemiyorum.

Benim ne ilgi ne de uzmanlýk alanýma girer ama insan vicdanýnda oluþacak hasarlarý onaracak bir bilim dalý henüz keþfedilmedi.

Tüm bu yazýlanlardan sonra, doðal olarak þu soru da akla gelebilir!

Dünyada yalnýz bizim ülkemizde mi altýn aranýyor ya da siyanür, teknolojinin kabul ettiði en pratik altýn arama yöntemidir, Türkiye’nin kendi topraklarýnda var olan madenleri deðerlendirmeme lüksü olabilir mi?

Sorularý ve itirazlarý artýrmak mümkündür.

Bu madene ilk ruhsat 2001 yýlýnda verildi, o tarihte AK Parti iktidarda deðildi, ruhsatý da CHPli belediyeler vermiþtir. Firma taahhüdünü yerine getirerek sözleþme gereði kestiði aðaç sayýsý kadar yeni aðaç dikmiþtir. Yine ayný bölgede bir dolu madenin CHP'li iþ adamlarýnca iþletildiði de doðru olabilir.

Yazýnýn baþlýðýnda da belirttiðimiz gibi “doðayý korumanýn siyasetle ilgisi yoktur”.

Ruhsatý kimin verdiði, madeni kimin iþlettiðinin hiç önemi yok.

Önemli olan, kendi topraklarýmýzda bulunan yeraltý ve yerüstü zenginliklerin kimin yararýna kullanýldýðý ve bunlarý elde ederken uygulayacaðýmýz yöntem ve önceliklerimiz.

Kaz Daðlarýnda bu yöntemle yapýlacak altýn aramasý sýrasýnda kesilen aðaçlar için; yakýlan ormanlardan yola çýkarak gerekçe üretmeye çalýþmak doðaya yapýlacak en büyük kötülüktür.

Ülkemizdeki madenlerden yararlanmak elbette ekonomimiz için zorunludur ve en doðal hakkýmýzdýr. Ancak bu madenlerin kimler tarafýndan, nasýl ve hangi koþullarda çýkarýldýðý ve yarattýðý katma deðer önemlidir.

Daha da önemlisi bir deðer elde etmek için hangi deðerleri yitirdiðimizdir.

Ayný keza üretilen bu deðerler kimler tarafýndan, hangi ortamda, hangi koþullarda paylaþýlýyor?

Tüm siyasi önyargýlardan baðýmsýz olarak þu gerçeðin altýný çizmekte yarar var.

Tabiat Ana kendisine yapýlan kötülüðü affetmez!

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

6 Aðustos 2019/BODRUM

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.