BİR YILIN TORTUSU; 2019'DA TÜRKİYE

10 Ocak 2019 14:04 / 684 kez okundu!

 

 

10 yıldır ülke gündemini sorgulayan, farklı bakış açılarını kamuoyu ve sivil toplumla masaya yatıran Türkiye Küçük Millet Meclisleri Türkiye’nin faklı kentlerinde yapacakları Ocak ayı toplantılarında bu konuyu konuşacaklar.

Bu toplantılara bir anlamda Vekil-Müvekkil buluşması da demek mümkün olabilir.

 

****

 

BİR YILIN TORTUSU; 2019’DA TÜRKİYE

 

10 yıldır ülke gündemini sorgulayan, farklı bakış açılarını kamuoyu ve sivil toplumla masaya yatıran Türkiye Küçük Millet Meclisleri Türkiye’nin faklı kentlerinde yapacakları Ocak ayı toplantılarında bu konuyu konuşacaklar.

Bu toplantılara bir anlamda Vekil-Müvekkil buluşması da demek mümkün olabilir.

Her ne kadar toplantılara katılmakta çok istekli davranmasalar da her toplantıya bölge milletvekilleri davet ediliyor.

Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri, Siyasi parti ve meslek odaları, sendika yöneticileriyle, ilgi duyan, söyleyecek sözü olan sivil yurttaşların katılımıyla gerçekleşen bu toplantılarda konuşulanlar kayda alınıp, tüm illerden gelen tutanaklarla birlikte hazırlanan Ortak Payda Raporu her ayın sonunda TBMM’de bir milletvekili tarafından kamuoyuna açıklanıyor.

Toplantı yapılan illerdeki gönüllü insanların çabası, sınırsız özverisiyle gerçekleşen bu ortak akıl arayışı biçimindeki toplantılar, Türkiye de farklı bir toplantı kültürünü de geliştirdi.

İlk başlarda bir araya gelmek istemeyen kişi ve grupların zaman içerisinde oluşan bu yeni toplantı formatına uyum gösterdikleri, farklılıkların bir zenginlik olabileceğini fark ettikleri görüldü.

Bu konuya niye böylesine uzun bir giriş yapma ihtiyacı duydum?

Çünkü toplumda var olan önyargılara, yerel yöneticilerin ilgisizliği ve hatta kimi zaman engellemelerine ve benzer bir dolu güçlüklere karşın inatla, ısrarla, yılmadan böylesi onurlu bir görevi yerine getiren Küçük Millet Meclisi yürütücülerine, kendi söylemleriyle (hamallarına)karşı bir borç olarak gördüğüm için yazdım.

Kendimi de içine katarak, ülkemiz demokratik yaşamına, tartışma ve birlikte iş yapma kültürüne Küçük Millet Meclisi girişimcileri olarak çok önemli bir katkı yaptığımıza inanıyorum.

Bu meclisler için çaba gösteren, katılım ve katkı sağlayan yurttaşların hakkını teslim ettikten sonra gelelim asıl konumuza.

2018 yılı; ülkemiz ve dünyamız için sorunlarla dolu, karanlık bir yıl oldu.

Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden dizayn etme ve zenginlik kaynaklarını paylaşma çabalarıyla geçen 2018 yılı boyunca Ortadoğu, özellikle de Irak ve Suriye sıcak gelişmelere sahne oldu.

Çok çeşitli senaryoların farklı aktörler tarafından sahneye konulmaya çalışıldığı bölgemizde yaşanan bu gelişmelerden çıkarabileceğimiz en belirgin sonuç, dünyada güç dengelerinin değiştiği, iki kutuplu bir çıkar çatışmasından çıkıp, yeni aktörlerin devreye girdiğini görüyoruz.

Geçmişte sistemler arasında süren kavga, giderek enerji kaynaklarının ele geçirilmesi kavgasına dönüştü.

Bu süreçte Rusya, İran, Çin, Hindistan gibi ABD karşıtı ülkelerin yeni ve güçlü bir pozisyonla ABD ve AB’nin karşısına çıktığını görüyoruz. Bu blokta kendisine yer bulmaya çalışan Türkiye’nin BM’in yeniden yapılanmasına yönelik çıkışları da dikkat çeken gelişmelerdi.

Görünen o ki; 2019 yılında ABD öncelikle kendi içerisinde önemli siyasi olaylara gebe olduğu gibi, yeni müttefik devletler arayışı içerisine girecek. AB bu sıcak gelişmeler karşısında kendisini nasıl koruyacak, en çok merak edilen konulardan birisi.

Türkiye’ye bakacak olursak; 2019’un en önemli olayı öyle sanıyorum 31 Mart yerel seçimleri olacak.

Gerek iktidar partisi ve destekçisi MHP, gerekse CHP ve yerel seçimlerde alacağı sonuçlarla siyaseten yeniden konumlanacağını beklediğimiz HDP, bu seçimlere var güçleriyle hazırlanıyorlar.

Yeni kurulan bir parti olmasına karşın ülke siyasetinde önemli bir aktör haline gelen İYİ Parti için bu seçimler; bir anlamda kendini ispat etmesi ve kurumsallaşması için önemli bir dönemeç olacak.

Bu yılın en çok konuşulacak konusu yine ekonomi, işsizlik, yoksulluk ve adalet olacak gibi görünüyor.

Tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar güvenini yitiren yargı kurumu daha yolun başında çelişkili ve tepki çeken kararlara imza atmaya başladı.

Umarız yerel seçimlerde Yüksek Seçim Kurulu toplumu rahatsız edecek, endişelendirecek uygulamalara fırsat vermez.

Siyasette inatlaşma, kutuplaştırma ve rövanşist söylemler yine devam edeceğe benziyor. Özellikle de siyasi parti yöneticilerinin, Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, halkta karşılık bulmayan nefret söylemlerine devam etmeleri; siyaseti her geçen gün biraz daha kirletiyor.

Tüm bu olumsuzluklara karşın umudumuzu yitirmemeye, mücadeleden vazgeçmemeye özen göstermek zorundayız. 2019 yılının;  hukukun üstünlüğünün gözetildiği, barış ve demokrasinin daha çok konuşulduğu, önyargılardan arınmış bir yıl olması dileğiyle.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

08.01.2019/BODRUM

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.