Adayına sahip çıkamayanlar, ülkeye nasıl sahip çıkacaklar?

24 Haziran 2014 22:06 / 1221 kez okundu!

 

 

Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi adaylar belirlenmeye başladı.

İlk açıklama muhalefet partileri adına CHP ve MHP'den geldi ve çatı aday olarak Ekmelettin İhsanoğlu kamuoyuna duyuruldu.

Gerek Kılıçdaroğlu, gerekse Bahçeli yaptıkları açıklamalarla İhsanoğlu’na desteklerini açıkladılar.

MHP kanadından pek bir tepki gelmese de bu adaylık CHP’yi karıştırdı.

CHP içerisinden yapılan açıklamalar bir yana, parti içerisinden alternatif bir aday çıkarılacağı da ihtimal dahilinde görünüyor. Bu konuda ismi en çok konuşulan kişi de eski Yarsav Başkanı Emine Ülker Tarhan.

Eski İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterinin aday gösterilmesinin mantıklı tek izahı; muhafazakar, dindar kesimden de oy alabilmek. Siyaseten bakıldığında belki doğru bir tercih olarak da kabul edilebilir.

Peki doğru olmayan nedir?

Kendisini sosyal demokrat parti olarak gösteren CHP'nin; Genel Başkan ve birkaç kişi dışında kimseye danışmadan böyle bir adayı topluma tebliğ etmeleri.

CHP'nin ciddi bir iktidar alternatifi olamamasının ardında yatan en önemli gerçeklerden biri olan bu tebliğci, dayatmacı zihniyet; bu konuda da kendi seçmen kitlesine bir adayı, üstelik de büyük bölümünün ismini dahi ilk kez duyduğu birini, sözüm ona adını yıpratmamak adına toplumdan gizleyerek, son anda ortaya attı. 

Ve şimdi de sorgusuz sualsiz onu desteklemelerini istiyor.

Daha ilginç ve vahim olan yanı, kamuoyuna yapılan açıklamalarda "İhsanoğlu bizim adayımız değil, halkın adayı” diyorlar.

Her fırsatta demokrasiden, özgürlükten, şeffaflıktan söz edenlerin, cumhurbaşkanı adaylığı gibi yaşamsal bir konuda bu ketum ve anlaşılmaz tavırları doğal olarak parti içinden de tepkilere neden oluyor.

İster taktik, ister faydacı bir siyaset tarzı gereği, Erdoğan karşıtlığı temelinde böyle bir adayın doğru olduğuna inanıyorsanız, adayınıza sahip çıkın ve sonuna kadar arkasında durun.

Her zaman küçümsediğiniz halkı referans göstererek, "bizim değil halkın adayı" iddiasına kargalar bile güler.

Yapmayın efendiler, artık vatandaş bu tür basit siyaset hilelerini yutmuyor.

Kaldı ki, böyle yaparak, aslında kendi adayınızı da yıpratıyor, güç durumda bırakıyorsunuz.

Bu ülkenin kendilerine ait olduğunu, kendilerinin devletin, cumhuriyetin ve dahi tüm değerlerin sahibi sanan Kemalistlerin, şimdi bu statülerine muhafazakarları da ortak etmelerini mi bekliyorsunuz?

Öte yandan statükoyu savunarak solcu olduğunu sananların; dini hassasiyetleriyle tanınan, darbelere karşı çıkamayan bir muhafazakar İslamcı kişiyi, cumhuriyeti korumakla yükümlü bir makama nasıl layık gördükleri de ayrı bir tartışma konusu.

Devlete, cumhuriyete, Atatürk ilkelerine sahip çıktıklarını iddia edenlerin, cumhurbaşkanı adaylarına sahip çıkamamaları da bir anlamda Kemalizmin yenilgiyi peşinen kabulü anlamına gelmiyor mu?

Aslında sorulması gereken bir diğer önemli soru da şu olmalı.

Bugün kendi partisi aday gösterdiği için Ekmelettin İhsanoğlu’nu savunanlar, varsayalım aynı kişi AK Parti tarafından aday gösterilseydi aynı ilgi ve sempatiyi, o zaman da gösterirler miydi?

Geçmişte Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına "İslami kişiliği olan, karısının başı örtülü birini Atatürk’ün koltuğunda görmek istemiyoruz” diye yeri göğü inletenler; şimdi salt karısının başı açık diye mi İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanlığına uygun görüyorlar.

Bırakın utangaç, mahcup tavırları da açıkça söyleyin "Erdoğan’ın köşke çıkmaması için onun gibi biri olması gerekir, bu yüzden Tayyip olmasında kim olursa olsun diyerek Yozgatlı İhsan Efendi’nin oğlunu bağrımıza basıyoruz” deyin.

Halkı kazanmadan iktidar olunamayacağını öğrenmeden, hiçbir seçimi kazanamazsınız.

Halk da, onları aptal yerine konarak kazanılmaz.

Madem böyle bir yola girdiniz, her ne kadar inandırıcı olmasa da "ülkeye sahip çıkma” iddiasındasınız, o zaman önce adayınıza sahip çıkın.

Bence “Siz isteseniz de, istemeseniz de biz sizleri yönetmeye talip üç beş politikacı, Aydın Doğan’ın başını çektiği tekelci sermayenin istek ve talimatları doğrultusunda, en az Erdoğan kadar ılımlı islama yakın Ekmelettin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak belirledik. Ona oy vermek zorundasınız” deyin. Çok daha gerçekçi olur.

Halkın adını dahi söylemekte zorluk çekecek denli tanımadığı birini zorla halka dayatacak, sonra da utanmadan "bizim değil, halkın adayı” diyeceksiniz.

Biz de inandık.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

24.06.2014, BODRUM

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.