Oyum; umuda ve yaşama

29 Mart 2014 13:40 / 1392 kez okundu!

 

 

30 Mart sabahı seçime gidiyoruz. Bu seçimin yerel seçimi aşan bir anlamı oluştu. Seçim, yolsuzluklardan hesap sorulması, Kürt meselesinin çözümü süreci, demokrasi sorunlarının çözümü, eşitlik, özgürlük, adalet talepleri, ekolojinin, yaşamın korunması konularındaki beklentilerimizle doğrudan ilişkili hale geldi.

Seçimde her birimiz oylarımızla bir tercihte bulunacağız, bu tercihimizi  beklentilerimiz belirleyecektir. Yolsuzlukların üstünün örtülmesi, hukuk güvenliğinin yok olması, iletişim kanallarının kapatılarak ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması, her alanda demokrasi açığının derinleşmesi, emeğin ve doğanın sömürüsünün devam etmesini umursamamıyorsak buna göre tercihde bulunacağız. Şayet beklentimiz yolsuzlukların hesabının sorulması, başta Kürt Meselesinin şiddetsiz, demokratik  yollardan çözümü, eşit ve özgür yurttaşların yaşadığı bir ülkenin yaratılması, hukuksal güvenliğin sağlanması, demokrasi eksikliklerimizin giderilmesi,  emeğin ve doğanın sömürüsünün önüne geçilmesi ise tercihimiz ona göre  olacaktır.

Tercihimizle ya "ne pahasına olursa olsun büyüme” anlayışının ürünü çılgın-lüzumsuz projelere yol verip, kırılgan hale gelmiş olan ekosistem üzerindeki baskının daha da artmasına yol açacağız, ya da  doğanın bir parçası olduğumuz gerçekliğinden yola çıkarak, öncelikle yaşamın korunması ve kentlerimizi sağlıklı ortak yaşam alanları haline getirmenin yolunu açacağız.

Ben kendi adıma tercihimi barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden, eşitlikten, adaletten, emeğin sömürüsüne karşı duran, doğanın ve yaşam alanlarının korunmasından yana politikalar lehine kullanacağım. Merkezileşmeyi ve hiyerarşiyi reddeden, her alanda halkın karar süreçlerine doğrudan katıldığı, kadınların, gençlerin, çocukların, engellilerin de yönetimde yer aldığı mekanizmalar önerenleri tercih edeceğim. Etnik, inanç, kültür, cinsiyet ve cinsel yönelim farklılıklarının baskı altına alınmadığı, herkesin özgünlüğünü koruyacağı eşit ve özgür bireyler olarak toplumsal yaşama katıldığı bir yönetim anlayışını geliştirmeye oy vereceğim. Temiz siyaset, temiz toplum için her yerde, her alanda, herkese adalet için, farklılıklarımızla eşit ve özgür yaşayacağımız, yaşamın korunduğu gelecek günlerin umudu için oy kullanacağım.

Bundan ikibuçuk yıl önce Halkların Demokratik Kongresi (HDK)'nin kuruluşunun ardından ‘Türkiyeli’liler Konuşmaya Başladı" diye yazmıştım.   Ekim/2011 tarihini taşıyan yazımda, şunları yazmışım "HDK’nın özeti; “Türkiye’deki halkları, inanç ve kültür gruplarını bir araya getirdi konuşmaya başlamalarını sağladı”. Kongre sayesinde, şimdiye kadar hiç biraraya gelmememiş insanlar buluştu. Türkiye’de yaşayan; Ermeni, Rum, Süryani, Kürt, Laz, Çerkes, Arap, Roman, Çingene, Musevi, Pomak, Boşnak, Gürcü, Nusayri, Tatar, Ezidi, Hemşinli, Türkmen, Zaza, Mahallemi, Azeri, Arnavut, Türk  ve  tüm halkların, Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Ezidiler gibi ezilen ve dışlanan tüm inanç ve kültürel grupların temsilcileri kendilerini anlattı, kendi dilleriyle, inancıyla Kongre’yi selamladı. Yasal düzenlemeleriyle hakim ideolojisiyle “Türk”lükten başka kimliğin tanınmadığı, Sunni islamın dışındaki inanç gruplarının yok sayıldığı ülkemizde, konuşmaya başlamak bile son derece önemli. Konuşmaya başlamak, birbirini tanımanın ve anlamanın başlangıcıdır. HDK ilk toplantısında konuşturmayı başardı, ardından birbirini anlama ve tanıma gelecektir.  Konuşmaya devam etmeliyiz, farklılıklarımızı bilerek birbirimizle konuşmalıyız, aşağılamadan, ötekileştirmeden,  eşit hak sahibi Türkiyeliler olarak". İkibuçuk yıl önce konuşmaya başlayan Türkiyeliler şimdi Halkların Demokratik Partisi (HDP) olarak seçime gidiyor.

Özet olarak 30 Mart seçimleri seçmen olarak bizim sınavımız niteliğinde. Seçimdeki tercihimiz, ya var olan bozuk düzeni devam ettirecek ya da bunu değiştirmeye eşit, özgür, adil, demokratik bir toplumu oluşturma yolunda kapının aralanmasını sağlayacak. Ben tercihimi; geçici beklentiler içine girmeden, köklü değişimden ve dönüşümünden yana, ortak bir geleceği kurmak için yola çıkan Türkiyeliler lehine yapacağım, oyumu HDP'ye vereceğim.

 

Arif Ali CANGI

29.03.2014

 

Son Güncelleme Tarihi: 29 Mart 2014 14:12

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.