‘Ege Üniversitesi’nin Yuvarlakçay Tekzibi’nin Tekzibi

17 Mayıs 2010 15:36 / 1682 kez okundu!

 


İki hafta önceki “Yuvarlakçay’ın Ardından” başlıklı yazımda, Yuvarlakçay’ın yaşam savunucularının mücadelesinin HES projesinden vazgeçirdiğini yazmıştım. Aynı yazıda Milliyet Gazetesi yazarı Metin Münir’in yazısından alıntı yaparak; Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan çelişkili Yuvarlakçay raporlarına değinmiş ve “üniversiteler ticarethane mi?” sorusunu sormuştum.

Ayrıca konuyla ilgili açıklama beklediğimizi de belirtmiştim. Beklediğimiz yanıt 13 Mayıs 2010 tarihinde e-posta ile geldi.

Ege Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gönderilen iletide “Muğla ili, Köyceğiz İlçesi, Beyobası Beldesi’nde bulunan Yuvarlakçay Vadisi konusunda, son günlerde bazı basın organlarında yer alan yazılara yanıt teşkil etmek üzere EÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığı tarafından hazırlanan cevap niteliğindeki rapor aşağıdaki linkte yer almaktadır” deniyor. Verilen linki tıkladığınızda Su Ürünleri Fakültesi imzalı bir yazı çıkıyor; http://egeweb2.ege.edu.tr/gd/halkilis/yuvarlakcay/yuvarlakcay.htm Yazıda, Temmuz 2002’de teslim edilen “Yuvarlakçay’ın (Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi) Sürdürülebilir Kullanımı İçin Eylem Planı Oluşturulması” raporun sonuç kısmı özetleniyor, yine 2002 yılında ÇED sürecine ilişkin olarak hazırlanan “2x1275 KW’lik BEY Hidroelektrik Santrali Fizibilite Raporu için bir ön rapor”un sonuç bölümü özetleniyor ve HES İçin olumlu görüş verildiği belirtiliyor, ayrıca bu rapor için Fakülte Döner Sermayesine 5.900,00 TL.nin Ödendiği belirtiliyor. Bunun yanı sıra E.Ü.Su Ürünleri Dergisinin 2005 yılı Cilt 22 Sayı 1-2’de yayınlanan “Yuvarlakçay’ın (Köyceğiz-Muğla) Balık Faunası” başlıklı bir Araştırma Notundan da söz ediliyor.

Yazıdan da anlaşılacağı üzere, 2005 yılı araştırma notuna göre; kirletici unsurlara karşı Yuvarlakçay sürekli denetlenmeli ve korunmalıdır. 2002 yılında hazırlanan “Yuvarlakçay’ın Sürdürülebilir Kullanımı İçin Eylem Planı Oluşturulması” raporunda da akarsuyun önemine ve hassasiyetine vurgu yapılarak zarar görmemesi için gerekli önlemlerin alınması ve habitatın biyoekolojik yapısının izlenmesi gerektiği belirtiliyor, HES için ÇED ön raporuna gelinde, “HES projesinin ekosistemi etkilemeyeceği” yazılıyor. Yani ÇED izni için garantili bir rapor verilmiş. Bu durumu gölgelemek için yazıda “Raporda HES’in kurulumu için şartlı olarak olumlu görüş bildirilmiştir” denmektedir. Oysa zaten ÇED raporları hep şartlıdır, raporda belirtilen önlemlerin alınması halinde faaliyetin yapılabileceği yazılır.

Bu haliyle Fakültenin gönderdiği yazı Metin Münir’in yazdıklarını doğruluyor, dolayısıyla tekzip niteliğinde değil, çelişkili raporların varlığını tevsik eder niteliktedir. Asıl düşündüren ve üniversiteler konusundaki kaygımızın artmasına yol açan, yazının sonunda haklı eleştiriler yönelten Metin Münir’in adeta cahillikle suçlanması ve kınanmasıdır.

Bu nasıl bir bilimsel yaklaşımdır ki; eleştiriye tahammül gösteremiyor, üstelik raporlar arasındaki var olan çelişkiler gölgelenmek için çaba harcanıyor. Bir üniversitenin yapması gereken, bu tür eleştirileri ve uyarıları hoşgörü ile karşılaması, eleştirilen konuların hiçbir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde incelenmesi ve doyurucu açıklama yapması değil midir?

Gönderilen açıklama sizin için ikna edici oldu mu, “Üniversitelerin ticarethane değil, bilim kurumu” olduğu konusunda siz de güven oluşturdu mu?


Arif Ali Cangı

16 Mayıs 2010




 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.