12 Eylül davasına kim müdahale ediyor?

20 Haziran 2014 16:36 / 1384 kez okundu!

 

 

Gündem çok yoğun, yoğun gündem arasında gözden kaçan  bir önemli bir olaydan bahsetmek istiyorum.  

12 Eylül'ün yargılanması .

"Yine mi, sen halen orada mısın" itirazlarını duyar gibiyim. Hiç önemsemeyen okumasın, 12 Eylül ile derdi olanlar okusun, okumakla kalmasın başka bir şeyler daha yapsın.

"Hafıza-1 beşer nisyan ile maluldür", kısacası "insan unutur" çoğu zaman da unutturulur. O zaman hatırlayalım.

Bundan yaklaşık 34 yıl önce 12 Eylül günü bu ülkede bir darbe oldu, büyük suçlar işlendi, ülkeye bir deli gömleği giydirildi, bir türlü çıkartamadık.

Neler mi oldu? TBMM kapatılıp anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vurulup mallarına el konuldu,. 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi,  açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi, yaşları önemsenmeden haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı, idamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi, 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı,. 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı, 388 bin kişiye pasaport verilmedi, 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle işten atıldı. 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı,. 30 bin kişi “siyasi mülteci” olarak yurtdışına gitmek zorunda kaldı, 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldürüldü. 171 kişinin “işkenceden öldüğü” belgelendi. 937 film “sakıncalı” bulundu ve yasaklandı, 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu, 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi, 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi, gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi, 31 gazeteci cezaevine girdi, 300 gazeteci saldırıya uğradı, 3 gazeteci silahla öldürüldü,. gazeteler 300 gün yayın yapamadı, 13 büyük gazete için 303 dava açıldı, 39 ton gazete ve dergi imha edildi, cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi, 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü, 14 kişi açlık grevinde öldü, 16 kişi “kaçarken” vuruldu,. 95 kişi “çatışmada” öldü, 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi,. 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi......

Bu ağır insanlığa karşı suçlar Anayasa'nın Geçici 15.maddesi nedeniyle otuz yıl yargılanamadı, 12 Eylül 2010 Referandumu ile yapılan Anayasa değişikliği ile Geçici 15. maddesi kaldırıldı, böylelikle 12 Eylül davaları açılmaya başlandı.

Davaların açılmasına 12 Eylül 2010 Referandumu ile başlamışsa da çok daha öncesinden soruşturma açılmasına ilişkin pek çok girişimde bulunulmuştu, bunlardan birisi, Savcı Sacit Kayasu'nun düzenlediği iddianamededir. Sayın Kayasu bu girişimi sonucunda mesleğinden atıldı ve bir daha dönemedi.

Bir başka girişim de içinde benim de yer aldığım İzmir’den bir grup avukatın 11.09.2000 tarihinde 12 Eylül  dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile Sıkıyönetim Komutanları hakkında yaptığı suç duyurusudur. Savcı Kayasu görevinden atıldı, bize bir şey yapılmadı ama dilekçemiz kaybedildi. Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vural Savaş  tarafından “gereğinin taktir ve ifası için 27.09.2000 tarih ve 2000/2592 Esas sayılı yazı ekinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na gönderildiği” bildirildi. Bundan tam oniki yıl sonra açılan 12 Eylül darbe davasında ara kararı ile başvuru dilekçemiz Meclis'ten istendi ancak ‘…03.10.2000 tarihinde Meclis’e gelen suç duyuru evrakının, aynı gün önce Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü’ne, oradan da Anayasa Komisyonu’na havale edildiği, evrakın Anayasa Komisyonunda yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığı...” bilgisi verildi. Yani suç duyurusu dilekçemiz Meclis'te kaybolmuştu.

Öyle ya da böyle 12 Eylül davaları açıldı, darbe yapan generallerden Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılanıyor, Amasya-Suluova-Et Balık İşkenceleri nedeniyle Amasya Ağır Ceza Mahkemesi'nde, başka işkence olayları için başka mahkemelerde davalar açıldı. Kimi yerlerde zamanaşımı kılıfıyla soruşturmalar, davalar kapatılmaya çalışılsa da bir şekilde 12 Eylül suçlarının yargılanmalarına başlandı. Bunun için umutlu olmak gerekiyor elbette, ama son birkaç aydır bir şeyler oluyor, görünmeyen bir el "durun bakalım o kadar değil" diye parmak sallamaya başladı sanki.

En son yaşanan olay 12 Eylül Darbe davası müdahil avukatları hakkında başlatılan soruşturma.

 

DARBE DAVASININ SONUNA GELMİŞKEN

Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada Cumhuriyet Savcısının sanıkların ömürboyu hapis cezası ve rütbelerin geri alınması yönünde mütalaasını, müdahillerin esas hakkındaki iddialarını sunmalarının ardından, savunma aşamasına geçilecekken, özel yetkili mahkemeleri yasayla kaldırıldı. Bunun üzerine  dava dosyası Ankara 12.Ağır Ceza Mahkemesi'nden Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredildi. Bu mahkemede 28 Mayıs 2014 günü yapılan duruşmada, yasanın düzenlemesine göre doğrudan sanık tarafa savunma için söz verilmesi gerekirken, iddia makamından yasaya aykırı biçimde yeniden esas hakkında mütalaa istendi, savcının hazır olmaması nedeniyle dava yine uzadı ve duruşma 18 Haziran Çarşamba gününe ertelendi.

18 Haziran günü davanın sonuçlanması, otuz dört yıldır beklenen adaletin gerçekleşmesini beklerken Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından mahkemeden, başlatılan bir soruşturma nedeniyle müdahil avukatların isim listesinin istendiğini öğrendik. Ne olmuştu? Bir kişi Genelkurmay Başkanlığı'na, müdahil avukatları aşağılayan, hakaretler içeren bir faks çekiyor ve diyor ki; müdahil avukatların "iki orgenerale kin kusuyorlar" diyor. Faks metninde kullanılan sözcükler nedeniyle, yargılama görevini yerine getiren avukatlara, hakimlere, savcıya hakaret nedeniyle  şikayetçi hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekirken, Genelkurmay Başkanlığı şikayetçinin "lüzumsuz evrak" niteliğindeki faksındaki suçlamayı ciddiye alıyor, Askeri Savcılığa görev veriyor, Askeri Savcılık şikayetçiye telefonla ulaşıp, faksın ona ait olduğunu teyit ettiriyor, müdahil avukatlar hakkındaki suçlama askeri suç olmadığı gerekçesiyle lüzumsuz evrakı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletiyor. Genelkurmay Askeri Savcılığından gelen bu evrakı Anakara Cumhuriyet Başsavcılığı da ciddiye alıyor, Anayasal Suçlar Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı  tarafından şikayetçi davet edilip şikayetleri alınıyor, avukat soruşturması yapan Cumhuriyet Savcısı tarafından Adalet Bakanlığı'ndan izin alnmadan müdahil avukatlar için soruşturmaya başlatıyor.

Bu kadar ciddiyetsiz "lüzumsuz evrak" niteliğindeki bir faks metninden Adalet Bakanlığı'ndan  soruşturma izni dahi alınmadan müdahil avukatlar  hakkında soruşturma başlatılmasının amacı nedir?

12 Eylül Darbe Davasını takip edenlere gözdağı vermek, yargılamayı yürüten mahkemeye  baskı uygulamak mı isteniyor? Yoksa; 12 Eylül davasına yönelik askeri vesayetin müdahalesiyle mi karşı karşıyayız?

Haklarında soruşturma başlatılan avukatlar 12 Eylül'ün asarak, işkenceyle ya da yok ederek öldürdükleri insanların yakınlarının, işinden gücünden edilen, günlerce işkencelerden geçirilenlerin haklarını savunmak için iki buçuk yıldan bu yana dava dosyasında görev yapıyorlar,  bu süre zarfında 12 Eylül'ün gizli kalmış pek çok suç delilinin dava dosyasına girmesini sağladılar. Davanın sonuna gelmişken, bu hakaret içeren lüzumsuz faks mesajı ile başlatılan ciddiyetsiz soruşturmanın anlamı nedir?

Bu ülkede demokrasiden, adaletten, yana olanlar otuz yıldır 12 Eylül’ü yargılamaya çabalıyor,  Sizi bilmem ama, bizim işkenceden geçirilmiş binlerce insana, idam edilen onlarca insana, kaybedilenlere, geride bıraktıkları acılı ailelerine, oğlunun mezarını ararken gözleri açık ölen Berfo Anaya borcumuz var, çocuklarımıza eşit, özgür, yaşanabilir bir ülke sözümüz var, ne yapıp edip 12 Eylül'ü mahkum ettireceğiz. 18 Haziran 2014 Çarşamba günü saat 10'da Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesi'nde  olacağız. 12 Eylül ile bir derdiniz varsa siz de gelin.

Unutmayın; 12 Eylül darbesinin yapanların mahkum olması demek, 12 Eylül darbesinin mahkum olması demektir ve bu bir başlangıç olacak. 

 

Av. Arif Ali CANGI

12 Eylül darbe davası müdahil avukatı

16.06.2014

 

Son Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2014 16:41

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.