MERHABA

06 Eylül 2021 14:56 / 535 kez okundu!

 

 

"Değişen, dönüşen Türkiye'yi bu körleşmiş aydın tipi ile görmek, okumak mümkün değil artık. O yüzden bugün bizlere yeni şeyler söyleyecek okur yazarlara ihtiyacımız var. Biz, eski aydın tipi ile mücadele ederken, onların zihinlere aşıladığı ön yargıların ve resmi ideolojinin esiri olmuş toplumsal kesimi, içinde bulunduğu bu zor durumla yüzleştirmek ve onları birlikte sorgulamalar yapacağımız zevkli bir yolculuğa çıkarmak için fırsatlar ararken; bize bu fırsat ve imkanı sunan, yerel bir coğrafyadan doğup ulusal bir nitelik kazanan İzmirizmir net ailesi ile kesişti yollarımız. Bize, sizlere açılan bu pencereyi sunan İzmirİzmir.net ailesine teşekkür ederken, herkese içten bir merhaba diyerek başlamak istiyorum."

 

***

MERHABA

“Valla ben evim, odam, kitaplarım neredeyse kendimi oralı hissederim; başka bir yere de ihtiyaç duymam. Ya bu insanın kendine bir dünya yaratabilme, kendini oyalayabilme yeteneği ile ilgili bir şey. Sıkılmak ne demekmiş ya? Sıkılmak için hiç bir zaman bir saniye vaktim olmadı benim. Ayrıca sıkılmak denen duygunun son derece lüks bir duygu olduğunu düşünüyorum bugünkü şartlar altında.”

 
Nuri Bilge Ceylan'ın harika diyaloglarla dolu filmi Kış Uykusu'nda Aydın karakterinin izleyicilerin aklında kalan unutulmaz repliği ile giriş yapmak istedim. Yazı yazmaya hevesli gençlerin önünde genellikle örnek aldıkları favori yazarlar olur. Ve onların yazmakla ilgili verdiği ilk tavsiyelerden biri yazıya bir alıntı ile başlamayındır. Ama bazen meramı daha iyi ifade edebilme açısından alıntı ile başlamak zorunda kalabilirsiniz benim gibi.
 
Büyükşehirlerde gençliğini geçirdikten sonra, Kapadokya bölgesinde babadan miras bir çok gayrımenkulün ve bir otelin sahibi olarak refah içerisinde bir hayat süren Aydın; hali vakti yerinde, topluma ve insanlara hep tepeden bakan, herşeyi en iyi kendisinin bildiğinden hiç şüphesi olmayan ve bu olumsuz özellikleri yüzünden hayatta tek dayanağı eşi ile ilişkileri de yıllardır bozuk olan kibirli bir karakterdir. Entellektüel merakları olduğu için bir şekilde kendisini oyalabilen, sıkılmaya vakti olmadığını söyleyen Aydın'ın içinde yaşadığı hayatı dışardan bir gözle biraz seyrettiğinizde, aslında berbat bir durumda olduğunu görürsünüz. Toplumdan kendisini tecrit etmiş, insanlara yabancılaşmış, kibir ve azametle zehirlenmiş, kendi fanusunda yaşayan Aydın'ın isminden başka aydınlık bir yönü kalmamıştır. Ama en çok kendine karşı körlüğü sebebi ile içinde bulunduğu vahim durumdan habersiz yaşar gider kendi halinde...
 
Elias Canetti zihinlere mıh gibi çakılı olan romanı Körleşme'de; insana, topluma, gerçeğe yabancılaşan, kendi fildişi kulesinde kitapları ile başbaşa bir hayat süren aydının dramını sarkastik bir dille anlatılır. Bizim Türk aydının genel karakteri yukarda bahsedilen film ve romanlardaki Aydın kararkterinden çok farklı değildir. Çekildikleri elit mahallerde kendi toplumuna, o toplumun gelenek ve kültürüne yabancılaşmış ve hatta düşmanlaşmış bir şekilde, birbirleri için oluşturdukları yankı odalarında kendilerini dinleyerek ve sadece kitap okuyarak hayatı, insanı ve toplumu anlayabileceğini, tahlil edebileceğini zanneden, bu konularda ateşli yorumlar yapmaktan hiç geri durmayan bir aydın tipi ile cebelleşip duruyoruz yıllardır. Merhum Cemil Meriç de ömrü boyunca mücadele etti bu aydın tipi ile...
 
Değişen, dönüşen Türkiye'yi bu körleşmiş aydın tipi ile görmek, okumak mümkün değil artık. O yüzden bugün bizlere yeni şeyler söyleyecek okur yazarlara ihtiyacımız var. Okumak yazmak kişisel gelişimin belki en önemli yolu ama asla tek yolu değil. Biz de bunu kanıtlamak ve bu bahsedilen eski aydın tipi ile mücadele ederken, onların zihinlere aşıladığı ön yargıların ve resmi ideolojinin esiri olmuş toplumsal kesimi, içinde bulunduğu bu zor durumla yüzleştirmek ve onları birlikte sorgulamalar yapacağımız zevkli bir yolculuğa çıkarmak için fırsatlar ararken; bize bu fırsat ve imkanı sunan, yerel bir coğrafyadan doğup ulusal bir nitelik kazanan İzmirizmir net ailesi ile kesişti yollarımız. Bize, sizlere açılan bu pencereyi sunan İzmirİzmir.net ailesine teşekkür ederken, herkese içten bir merhaba diyerek başlamak istiyorum.
 
Alpaslan SEL

Kayseri

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.