Yeniden UMUT!

17 Mart 2012 23:08 / 1533 kez okundu!

 



Bu sabah Bekir Eken dostumun coşkulu haykırışı ile başladım güne. Bursa'da BOSCH'da işçiler sendikal tercihlerini Birleşik Metal- İş'ten yana kullanmışlar. Altı bin işçinin çalıştığı BOSCH'ta yaşanan bu gelişme sendikal mücadele açısından büyük bir öneme sahip.

Öncelikle hükümet eliyle sessiz ve sinsice yürütülen sendikasızlaştırma çabalarına verilmiş önemli bir yanıttır. Metal işçileri dünyanın her yerinde sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, yaşanabilir bir ücret düzeyi ve insanca bir sosyal yaşam mücadelesinin her zaman motor gücü olmuşlardır. Bu bakımdan BOSCH işçilerinin kararları Türkiye işçi sınıfının sendikal mücadelesinin durumunu yansıtması açısından önemsenmelidir diye düşünüyorum.

Rekorlara doğru tırmanan işçi cinayetlerinde son yaşanan yangın artık cana tak dedirtecek kadar vahimdir. İşçilerin kaldığı koşulların standartlara uymadığı konusunda İş güvenliği uzmanlarının raporlarına aldırmayan iş verenlerin gözünde işçilerin hayatlarını ne kadar ucuz gördüklerini göstermesi bakımından da çarpıcıdır. Hele de yangından sonra mal kaçırırcasına sigortasız işçileri sigortalamak kurnazlığı, yaşadığımız çağda utanç verici bir insanlık suçu olarak görülmelidir.

Artık sendika genel başkanlarının devlet partilerinden milletvekili seçilerek parlamentolarda siyasal mücadele yalanlarını işçi sınıfı affetmeyecektir. İşçi sınıfının geleceği kendi ellerindedir artık...

Türkiye yenilenme sancıları çekerken, eski her zamankinden daha da inatçı olacaktır. Yenilenme; çağdaş koşullarda İLO standartlarına uygumlu, örgütlenme özgürlüğünü garanti altına alan, insanca çalışılabilir koşulların garantisi güçlü sendikaların varlığıdır.

Bütün dünyada sendikalar hızla güç kaybederlerken Türkiye'de tam tersi süreçler mümkündür. Her şeyden önce uzun bir diktatörlük koşullarını yaşatan yasalar ucundan azıcık da olsa, ağır aksak da olsa sürece bağlı olarak değişime zorlanmaktadır. Bir yandan yasaların değişebilirliliğinin görülmesi, diğer yandan da işçilerin değiştirme potansiyeline sahip güç olduklarının farkına varmaları, sendikaları Demokratik-Sendikal hak ve özgürlükleri uğruna mücadele yeteneklerini geliştirmeye zorlayacak geliştikçe de işçi sınıfı bu süreci kendi lehine etkileyebilecektir.

BOSCH ve benzeri uluslararası şirketlerin fabrikalarında çalışan işçiler ihtiyaçları olan uluslararası dayanışma ve desteği de bulmakta zorluk çekmeyeceklerdir.

Bekir Eken dostumun coşkusu boşuna değil. Yılların deneyimi ile sudaki çalkantının “kaya balıklarının” etkisiyle olduğunu hissedebiliyor. Metal işçilerinden başlayan uyanış DİSK içinde yaygınlaşabilirse birleşik sol muhalefet adına umutlarımız da artacaktır. Güçlü bir sendikal muhalefet, etrafında toplumun farklı muhalif kesimlerini de birleştirebilme potansiyeli taşıyor olacaktır.

Henüz yürünecek daha çok yol olması umutlanmamıza engel değil. En azından yola çıktık yürüyoruz diye sevinmekte haklıyız sanırım. Yürürken düşlemekte de öyle.

“Geliyoruz” diye türküler söylemenin hayaliyle BOSCH işçilerini kutluyor, mücadelelerinde başarılar diliyorum.


Ali Rıza ÜLEÇ

17.03.2012,Almanya


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.