YA SU BİTERSE?..

04 Mayıs 2011 16:11 / 2548 kez okundu!

 


Nisan sonuna geldik hala bir damla yağmura hasretiz. Çok soğuk geçen bir kış yaşadık. Yaz da çok sıcak ve kurak geçecek anlaşılan. Olmuyor işte. Su hamurumuzda var. Nasıl idareli kullanalım? Yani ben idareli kullansam ne olacak ki?

Görmüyor musun, araba yıkama servisleri nasıl harıl harıl çalışmaktalar.

Yani biz yıkanmaya suyu zor buluyoruz, adamlar arabalarını yıkıyorlar arkadaş. İnsanın temizliği arabanın temizliğinden sanki daha önemli.

İnsanın temizliğini önemseyen, toplumun temizliğini de önemsiyor…

Nasıl yani toplumu da suyla mı temizleyeceğiz?

Elbette arkadaş, susuz temizlik olur mu?

Toplum da suyla temizlenecek.

Temiz toplum istiyorsak, suyumuza sahip çıkacağız.

Öyle suyumuzu, hak adalet özgürlük isteyenlerin üstüne sıkmayacağız.

Dereler kurudu dedim ya, kızım soruyor;

"ya su biterse baba?"

Su bitmez kızım, bitmez. Bitecek olsa ben sana söylerim. Ama sen yine de ziyan etme suyu. İdareli kullan.

"Ya biterse baba, ben susarsam. Su içmeden yaşanır mı?"

Bitmez kızım bitmez. Biterse ben sana söylerim...

Su demokrasi gibi bir şeydir. Ne kadar çok olursa, toplum o kadar temiz olur.

İnsanlar suyla, toplumlar demokrasi ile yıkanır, temizlenirler.

Temiz toplum istiyorsak, demokrasi istiyoruz demektir.

Bizim gençliğimiz susuz geçti. Ruhumuz ve aklımız ne kadar temiz olsa da, bedenimizi öyle her gün duş alarak şarıl şarıl sularla yıkanarak temizleyemedik biz. Su aradık gençliğimiz boyunca. Suya sevdalandık. Suya hasret yaşlandık.

Kirlendik. Büyüdükçe de kirlettik. Şarkıdaki gibi aynen; biz büyüdük dünyayı da kirlettik işte.

Kan revan içinde. İşkencelerde. Mahkemelerde. Hapislerde kirlendik. Topla, tüfekle, bombalar ve mayınlarla, nükleer füzeler, son model arabalar ve kasalarını dolduranların atıklarıyla kirlettik.

Ne kadar su, o kadar demokrasi. Demokrasi de toplumların suyu gibidir. Kirlendin mi, dök üstüne iki tas demokrasi, bak nasıl ak pak olursun.

"İyi de baba ya su biterse?.."

Tamam kızım anladım.

Bak dostum, biz daha yıkanmayı bile beceremiyoruz. Kirlendiğimiz doğru. Faili meçhullerle büyüyor çocuklarımız.

Elimizin altında su derya deniz. Ama yıkanamıyoruz işte. Bir tas dökünüyorsun sonra bekliyorsun. İki üç dökünebilir miyim diye.

Çoookkkk demokrasi lazım dostum, çoooookkk. Bu kiri kim temizleyecek? Kimden ne umut edecen? Hepsi denizi nasıl bitiririz sevdasında bunların.

Kirli kirli karşımıza geçip, seçin bakalım bizi diyorlar.

Su yoksa oy da yok. Demokrasi yoksa seçim de yok.

Öyle ya, hem seçim diyeceksin hem seçtirmeyeceksin…

Gürül gürül akan ırmaklarımızın üstüne nükleer santraller planlayacaksın, ben istemeyince karşımda vesayet diliyle konuşacaksın.

"Nükleer santraller evlerdeki gaz tüpleri kadar tehlikeli." Ya da evdeki lambanın yanmasını istiyorsan nükleere karşı çıkmayacakmışsın.

Ne diyor Erdoğan. Seçim barajı düşerse istkrar yok olur. Yani görüyorsunuz işte, barajlar değil mi Hasankeyif'i yok eden? Barajlar değil mi Alliaoni‘yi boğan?

Barajlar kralı yaratabilmiş bir ülkenin istikrarı elbette barajlarla sağlanacak.

İstikrar dediğin nedir ki?

İstikrar olmasa 1 Mayıs hiç böyle huzur ve güven içinde, bayram gibi kutlanabilir miydi?

İyi de, gerçekten de bayram mı kutlandı? Bayram bayram diye tutturmuşuz…

1 Mayıs bütün dünya işçilerinin birlik, mücadele ve dayanışma günü. 10 milyon çalışana 800 bin sendikalı. Memleket taşeron cenneti oldu.

Denetlenmeyen kötü çalışma koşullarında patlayan gaz tüpleri, çöken madenlerde onlarca işçi can vermişken, bayram benim neyime...

Ne iş güvencesi kaldı, ne yaşam. Nasıl bayram bu?

"Öff baba ya!. Ya su biterse, söylesene ne yapacaz?"

Bitmez kızım bitmez. Biterse ben sana söylerim…

Bak, Usama Bin Ladin de öldürüldü. Tamam, dünya rahat ve huzur yüzü görecek demek ki...

Hani bizde eşşeğini kaybederler de adamın, sonra kaybettikleri eşşeğini buluverirler de adamcağız sevinir, eşşeğim bulundu diye ya, o misal dostum.

Biraz resten bu iş. Önce terörist yaratacaksın, sonra yok edeceksin ki adam sevinsin.

Sevindik mi?

Yoksa endişe ve korku mu sardı hepimizi?

Herkes şimdi ne olacak sorusunun yanıtı peşinde.

Sanki belli bir planın uygulamaya sokulmasının ilk adımı gibi bir şey bu Bin Ladin ölümü.

"Ya baba söylesene bana ya su biterse?"

Of be kızım, bir yazı yazdırmadın hani...

Su bitmez kızım, su bitmez. Biterse ben sana söylerim.

Seçim meydanlarında aslan parti başkanlarımız kükrerlerken proje yarıştırıyorlar adeta. "Kanal İstanbul"dan tutun da "bedelliye" kadar her şey var da konuşmalarında, anayasa yok. Hani yeni anayasa, meydanlarda halka seçimden önce değil de, ne zaman anlatılacak. Galiba kolları sıvamaktan başka çare yok.

Kendi işini kendin görecen arkadaş.

Eh nasılsa ardı arkası kesilmeyen KACEK operasyonlarıyla Başbakanımız “Kürt sorunu bitti“ dedi, şimdi Kürt vatandaşların sorunları varmış…

Şimdi de belediye baskınları. Hani bu kadar da olur yani. Tam zamanı işte. Seçim konuşmalarına malzeme.

Bunun seçimle falan hiç bir alakası yok. “Yargı işini yapıyor“

Ben kendim için bir şey istiyorsam namerdim.

İzmir‘i kuşatma-fethetme planları mı işleme konuyor dersiniz?

"Baba ya su biterse diyorum, duymuyor musun, ya su biterse?"

Su biterse, demokrasi de biter kızım…


Ali Rıza Üleç

03.Mayıs. 2011-Almanya


Son Güncelleme Tarihi: 12 Mayıs 2011 13:48

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.