İyimserim Dostlar, Akarsu Gibi

10 Haziran 2010 01:00 / 1661 kez okundu!

 


Bugün insanoğlu sahip olduğu bilgi düzeyi ile düş sınırlarını da zorlar duruma geldi. Bilgi bir yandan topyekün bir değişimi tetiklerken, eskinin direnişi de acılar çektiriyor insanlığa. Sonra da yeninin sancıları başlayacak. Ve yine en güzel, en mükemmel insanın ellerinden doğacak...

------------------------------------------------------------------------

Bir an bütün kimliklerimizden sıyrılmayı ve insan, sadece insan olduğumuzu anlamayı bir deneyelim.
Ne demek sadece insan?
"İnsan doğmuş olmakla insan olunmadığını" bilmekle başlayalım isterseniz.
Belli bir coğrafi ve sosyal çevrede doğar ve büyürüz. Doğduğumuz coğrafi - sosyal çevreden etkilenerek aynı çevreyi de etkilemeye başlarız. Bu sürecin en belirgin özelliği farkında olmaktır. Farkındalıklarımızı biriktirirken aynı zamanda bilincimiz etkilenir. Bu etkilenme de eyleme dönüştüğünde bilinçli oluruz. Bilinç de o zaman insan olmanın bir başka önemli özelliğidir.
Yine insan olma sürecimizin bir başka önemli özelliği de vicdanımızdır. Vicdanımız devreye girdiğinde de çevremizde yaşayan canlılar için empati kurabilme yeteneğimiz önem kazanır.
Bütün bu süreçler için ihtiyacımız olan en temel şey de kuşkusuz, bilgidir.
Şimdi yaşadığımız son günlere geri dönelim. Gazze’ye “İnsani Yardım Konvoyu”na İsrail’in özel askeri kuvvetleri ile yaptığı insanlık dışı vahşi saldırı ve arkasından oluşan tepkiler bizim bir kez daha insan yanlarımızı sorgulamamıza ayna oldu.
Filistin’de on yıllardır yaşanan ve özellikle de son yıllarda insanların yaşamını doğrudan tehdit eden insanlık dışı amborgolara karşı yaşam hakkını savunmanın sorumluluğunu yerine getirmek için örgütlenen gönüllüler, uluslararası sorunların silaha başvurmadan barışçıl ve insanca müdahalelerle de, en azından çözümünün denenebileceğini bize gösterdiler.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada, dengelerin altüst olduğu ve çıkarların savunulması adına taşların yerinden oynadığı bir zamanda, insani çıkarların savunulması adına da önemli bir farkındalık yaratarak, insanlık adına bir hamle gerçekleştirdiler.
Türkiye her geçen gün hızla kaosa doğru sürüklenmek istenirken, insanlık-yaşam adına her insani girişimin azımsanmayacak önemi artmaktadır.
Sivil örgütlenme bilincinin yükselmeye başladığı ve sorunlara doğrudan sivil müdahale olanaklarının da arttığını görmek mümkün. Bu olanakları Barış ve Demokrasi adına fırsata çevirmekte de vicdanlarımızın önemli bir payı olacaktır.
Söz konusu vicdanlarımız olduğunda da, hayat, insanlığımızı sınıyor dersek abartmış olmayız sanırım.
Bu nedenle vicdanlarımızın duyarlılığını ve insani sorumluluklarımızı çevremizde, bölgemizde ve dünyamızda yaşanan bütün insanlık dışı uygulamalara karşı duyarlı olabilecek bir bilince yükseltebilmeliyiz
Kürt sorununa çözüm ararken ya da Kürt sorunu üzerinden gerçekleştirilen provakatif eylemleri boşa çıkaracak etkili birleşik bir barış gönüllüleri hareketi gerçekleştirilebilinir ve bu uluslararası destek de bulabilir. Bunun koşulları vardır. Barış ve insan yaşamı söz konusu olduğunda ikircimsiz destek ve katılım vicdani bir sorumluluktur da.
İnsan olduğumuzu hiç bir zaman unutmadan ve de ortak biricik özelliğimizin insan olmamız olduğunun farkında olarak, sorunlara bir kez daha yeniden bakabilmeyi denemeliyiz. Her şeyden önce kendimize insan olarak değer vermeliyiz.
Mevlana’nın dediği gibi; bize bakanın kör olduğunu düşünerek kendimizi elmas yerine, camdan saymayalım.
Politik-etnik-dinsel-sosyal kimliklerimizle elbette çözümler üretebilmek de mümkün. Ama bu durumlarda bile önce insan olduğumuzu düşünmek zorunda değil miyiz?..
Düşler aleminde yaşamadan düş kurabilmeyi,
Düşüncelerimizin esiri olmadan düşünebilmeyi,
İnsan olmak ortak paydamızsa eğer iyi insan olmayı becerebilmeliyiz.
Farklı kimliklerimizle birlikte bunun mümkün olabileceğine inanmamız gerekiyor.
Yeniden bilginin önemine dönmek istiyorum. Artık içinde yaşadığımız çağın bilgi çağı olduğunu bilmekteyiz. Bilgi, teknolojinin sağladığı olanaklarla kolay erişilebilir olduğu kadar, insanlığın zararına sonuçlar doğuracak kullanımlara da açık.
Nazi toplama kamplarından sağ olarak kurtulan psikolog Haım Ginott’un sözlerini bir kez daha hatırlayalım:
“Öğrencilerinize insan olmayı öğretin. Çabalarınız bilgili canavarlar, yetenekli ruh hastaları, eğitilmiş Eichmann’lar yaratmamalı. Okuma, yazma, yazılım, tarih, coğrafya, matematik, fizik ancak çocuklarınızın iyi insan olmasını sağlarsa önem kazanır.”
Bugün insanoğlu sahip olduğu bilgi düzeyi ile düş sınırlarını da zorlar duruma geldi. Bilgi bir yandan topyekun bir değişimi tetiklerken, eskinin direnişi de acılar çektiriyor insanlığa. Sonra da yeninin sancıları başlayacak. Ve yine en güzel, en mükemmel insanın ellerinden doğacak...

Durup durup bana sorma
Bunu bilmek olay değil
İnsan doğduk insan ama
İnsan olmak kolay değil

Kalpten başka bir yolu yok
Aşktan başka bir dalı yok
Kitabı yok okulu yok
İnsan olmak kolay değil

Yüreğinde sevgi yoksa
Gözlerinde şefkat yoksa
Dünyalar da senin olsa
İnsan olmak kolay değil

Neler gördük bu dünyada
Neler verdik bu uğurda
Sultan olmak kolaydı da
İnsan olmak kolay değil!

Ahmet Selçuk Alkan ne güzel demiş. İnsan olmanın şartlarını kendince dört kıtada, dört satır ile anlatmış. Katılmamak mümkün mü?
Ama ben yine de yazımı Büyük Ozanımız Nazım Hikmet’i ölümünün 47. yılında bir kez daha sevgi ve saygı ile anarak, onun dizeleri ile bitirmek istiyorum:

Biliyordum, yaşına bile gelmeden,
gözlerinde sırça toplar yanan çocuk,
yolcu füzeleri güneşe doğru, yıldızların arasından,
balıklar gibi sessiz sedasız akıp gidecek.
...

Kosmosa filan gidip gelecek. İş bunda değil.
Yeryüzünde görecek mucizenin büyüğünü:
tek insan milletini pırıl pırıl.
Ben iyimserim, dostlar, akarsu gibi...

Nazım‘ın 1959’da yazdığı “Yine İyimserlik Üstüne” adlı bu şiirinden alıntıları okuyunca, 40 yıl sonra bizlerin iyimser olması için çok daha fazla neden var diye düşünüyorum. İnsan’lığa rağmen insan kalabilmeyi becerebilelim yeter.


Ali Rıza Üleç

06.06.2010-Almanya


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.