İnsan umut edecek !
19 Nisan 2007 06:56 / 1579 kez okundu!
Bağdat'da 180 kişilik bir katliamin gölgesinde, Malatya'da insan kasapları işbaşında... Cumhurbaşkanının kim olamayacağı üzerine koparılan firtınanın yarattığı gerginlik ortamında işlenen bu katliamda, hedefler bence yine özenle seçilmiş. Hırant Dink c
Bağdat'da 180 kişilik bir katliamin gölgesinde, Malatya'da insan kasapları.
Cumhurbaşkanının kim olamayacağı üzerine koparılan firtınanın yarattığı gerginlik ortamında işlenen bu katliamda, hedefler bence yine özenle seçilmiş. Hırant Dink cinayetiyle yeni bir sıçrama gösteren Türkiye'yi yalnızlaştırma çabaları, bu cinayetlerle de önemli bir dönemeci geride bırakıyor.. Bu kez seçilen yöntemin bu denli vahşi olması, en sessiz insanın bile nefret duygularını ayaklandırabilecek niteliktedir..
Malatya.
Peki neden Malatya?
Hafızalarımızdan silinmeyen bir Malatya var, 12 Eylül öncesinde Alevi mahallelerindeki katliamı ile akıllara yer eden.
Her ne kadar hatırlamak istemesek de akıl; olayın boyutları, böyle bir Malatya vardı diye düşüncelerimize bir tarih düşüyor.
Kuşkusuz hemen yanı başımızda, Irak'ta yaşanan insanlık dramı nasıl bir süreç izleyecekse Türkiye de bundan doğrudan etkilenecektir, etkileniyor.
Farklı topraklar üzerinde sahnelenen farklı senaryolar aynı amaca yöneliktir.En küçük ayrılıkları bile toplumsal bir iç catışmanın kıvılcımları olarak kullanmaya kararlılar.
Yeter ki sonuçlari itibarı ile Türkiye daha da bir içine kapansın, daha bir yalnızlaşsın.
Bütün bu gelişmelerin üstüne, artık kimin borusunun öteceğinin belirleneceği bir sonucun da, halk adına, sevindirici, umutlar taşıyabileceğimiz gelişmelere yönelmesi, uzak bir ihtimal dahi olsa 'bir ihtimal daha var o da umut' etmekten başka, sığınacağımız tek liman gibi.
Endişelerle birlikte umutlarımızı da birlikte taşıyoruz. Nereye gideceklerini bilenlerin yolu nedense Malatya üzerinden mi geçiyor, diye endişeler taşıyoruz.
İki dudak arasından "ben Cumhurbaşkanı adayı değilim" dense sanki 12 Eylül sabahına uyanıvereceğiz gibi. Ortalık süt liman olacakmış gibi düşünüyorum..
İki dudak arasından "Evet ben adayım" dense, sanki kızılca kıyamet kopacak gibi düşünmüyor da değilim.
Bir ülkenin kaderi böyle iki dudak arasındayken nasıl umutlu olacağız ?
İnsan kalabildiğimiz sürece umutlarımız hep olacak!
Ülkemizi sevdiğimiz sürece umutlarımız hep olacak!
İnsanları sevdiğimiz, düşüncelerimizle, özgürce biribirimize dokunabildiğimiz sürece;
İnsan umut edecek!
Ali Rıza Üleç
18 Nisan 2007
