HRANT’IN DÜÞÜ…

13 Ocak 2011 21:59 / 1563 kez okundu!

 


Ve dört yýl bitti. Katiller ellerini kollarýný sallaya sallaya karanlýðýn bekçiliðine devam ediyorlar hala. Öyle anlaþýlýyor ki, etkin ve kitlesel bir dayatma olmaksýzýn, halk cinayetin sorumlularýný saklayan çaðdýþý ve kendine karþý örgütlenmiþ bu köhne devlet yapýsýna dokunmadýðý sürece kutsal uzlaþmalar adýna cinayet örtülü kalacak.

Her ne kadar Hrant davasý bir hukuk sefaleti olsa da…

Bu kanlý katliamýn karanlýktaki sorumlularýnýn ortaya çýkaracak toplumsal bir baskýnýn yeterli olamadýðý gözlense de…

Hran Dink’in katlediliþinden sonraki geliþmelere baktýðýmýzda devletin derinlerine doðru aðýr aksak bir yolculuk baþlamýþtýr.

Hrant’ýn katli Türkiye için bir dönüm noktasý olmuþtur. Cinayet devlet içindeki demokrasi ve yenilenme karþýtlarýnýn ayaðýna dolanmýþtýr.

Ordunun toplumun siyasal ve sosyal yaþamýndaki etkinliði, geliþmeye direnen en güçlü silahlý örgüt olmasý dört yýl öncesine göre daha da zayýflamaktadýr. Þimdi Türkiye’nin önündeki 2011 Haziran seçimlerine doðru alýþýlmadýk bir süreci yaþarken, Hrant Dink davasýndaki geliþmeler bize ülkenin geleceði açýsýndan ayna olacaktýr diye düþünüyorum.

Devlet içindeki yenilenme karþýtlarýnýn direncinin kýrýlmasý ile orantýlý olarak davanýn da seyri deðiþebilecektir.

Kuþkusuz tek baþýna devlet içinde olan biten her þeyi konjonktürel etkilere baðlamak mümkün.

Fakat hep yazdýðým gibi etkin bir birleþik sol muhalefetin parlamento içinde ve dýþýnda eksikliðinin de dava sürecinin uzamasýna katkýsý tartýþýlmaz sanýrým.

Bütün bunlara raðmen davada gelinen aþamanýn önemli bir baþarý olduðunun da altýný çizmeden geçemeyiz.

Burada “Hrant Dostlarý” giriþiminin ve avukatlarýnýn kararlý ve yaratýcý mücadelelerinin de büyük bir katkýsý olmuþtur.

Dikkat edilecek olursa toplumu dönüþtürecek önemli adýmlar parlamento dýþýnda daha da etkili tartýþýlýyor. Sivil örgütlenmelerin politikaya müdahale olanaklarý ya da alternatif politikalar üretebilmeleri her geçen gün daha da artýyor. Parlamento halkýn gerisinde kalmýþtýr dersek abartma olmayacaktýr sanýrým.

Referandum sonuçlarýný deðerlendirirken halkýn sürece etkisinin önemi üzerinde çok durduk. Bu konu seçimler yaklaþýrken daha da önem kazanmaktadýr.

Sonuçlarýn sivil giriþimleri cesaretlendirdiðini her geçen gün daha da iyi görebiliyoruz. Halkýn sürece doðrudan müdahalesinin yarattýðý cesaret yeni giriþimlerin de habercisi olacaktýr.

Ayný zamanda da topluma dikte edilmeye çalýþýlan halký küçümseme propagandalarýnýn Haziran seçimlerinin önemini göz ardý ederek, az çok belli olan sonuçlarý halkýn “cehaletine” ya da “köleliðine” baðlama söylemlerine de dikkat çekmeden geçemeyeceðim. Bu bakýmdan da yeni anayasa için sivil giriþimlerin çalýþmalarýnda olduðu gibi, toplum vicdanýný sýzlatan davalarýn, en baþta faili meçhullerin ve özellikle de Yargýtay’ýn son kararlarýndan sonra hukukun sefaletine son verecek yeni bir hukuk reformunun gerçekleþmesi için sivil inisiyatiflerin önemi daha da arttýrmaktadýr.

Hrant Dink’in katlediliþinin dördüncü yýlýnda katillerinin eskisi gibi ellerini kollarýný çok rahat sallayarak dolaþamadýklarýný söyleyebiliriz.

Sorumlularýn ortaya çýkarýlamamasý da bir gerçeklik olmakla birlikte artan demokrasi ve adalet istemleri, toplumun giderek 12 Eylül sendromundan kurtulmaya baþlamasý, her þeyin katillerin istediði gibi olmayacaðýnýn da göstergeleridir diye düþünüyorum.

Halk barýþ ve demokrasiden yana tercihini açýkça göstermiþtir. Sistemin deðiþime ihtiyacýnýn referandum sonuçlarýndan sonra daha belirgin görülmesi sürece halkýn sivil giriþimler aracýlýðýyla daha fazla katýlýmýný saðlayacaktýr. Bu durum hükümet için de can alýcý bir sorundur. Hala oy hesaplarý yaparak ürkek davranmasý, dahasý zaman zaman hükümeti devirmek için karanlýk tezgahlar kuranlarla uzlaþmasý, bu hükümetin seçmenlerinde de kredisini düþürecektir.

Konjonktürel gerçekliklerle uyumlu bir ekonomik yenilenme, adalet arayýþlarýný demokrasi ve hukuku güçlendirerek, hükümet ömrünü ancak uzatabilir.

12 Eylül’den hesap soracak davalarýn açýlmasý için savcýlarýn hala bir iþlem yapmamýþ olmasý hükümetin siyasi tavrýný açýk ve net olarak belirtmemesi de basit oy hesaplarýyla, meclis kürsülerinden dökülen gözyaþlarýyla demokratikleþilemeyeceðini bir gün bu hükümete de ayný yolda beraber yürüdüðünü iddia ettiði halk öðretecektir.

Kürt halkýnýn yükselen demokratik taleplerine de bu mantýkla yaklaþan hükümet tutumunu deðiþtirmezse bu seçimlerde de Kürtlerden oy alamayacaktýr.

Bütün toplum kesimleri deðiþimin sancýlarýný yaþamaktadýr. Sürecin ihtiyaçlarýna cevap verecek adýmlarý atmakta küçük hesaplar için gecikmenin bedeli aðýr olacaktýr. Seçim sürecine bütün toplum kesimleri kendi çýkarlarýna uygun alternatif politikalar üreterek ve bunlarý halkla paylaþarak olasý provakatif giriþimleri hem önleyebilirler hem de daha þimdiden demokratikleþme ve deðiþim doðrultusunda inisiyatif alarak olasý hükümet programlarýný etkileyebilirler.

Mücadele yeteneklerimizle orantýlý olarak sorunlarýmýzýn çözümüne katký saðlayabiliriz.

Hrant Dirk davasý tüm bu bakýmlardan önemli bir dönemeç olacaktýr.

O zaman daha da cesaretle ama mutlaka Hrant’ýn yüreði ve dili ile inatla ve ýsrarla daha etkin bir biçimde davayý kovalamak gerekiyor.

Hrant’ýn arkadaþý olmayý hak edebilmeliyiz.

Hrant’ýn arkadaþý olmanýn sorumluluðunu güçlendirmeliyiz.

Hrant’ýn dilini ve düþüncelerini daha geniþ halk kesimleriyle buluþturabilmeliyiz...

Onun cesareti bize örnek olmalý.

Hrant gibi olabilmeliyiz…

Hrant’ýn sevgi - halklar arasýnda barýþ- demokrasi ve adalet düþünü gerçekleþtirmenin baþka bir yolu yok.



Ali Rýza Üleç

13.01.2011- Almanya


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.