GÖREV AÞKI
15 Mart 2011 02:48 / 1806 kez okundu!
Türkiyenin en karanlýk ve en çatýþmalý dönemlerinde görev almýþ devletin þu ya da bu biriminde þu ya da bu kademede görev yapmýþ atanan yönetici kadrolar, bürokratlar içinde görevinden istifa ederek ya da emekliliðinden sonra milletvekili olanlarýn bir listesi çýkarýlsa, ceylan derisi koltuklarda kimler oturdu kimler, bir bilsek.
Yaklaþan seçimler için partilere baþvurular yapýlýyor, belki de baþvuru süresi çoktan doldu. Hangi partiden kimin aday adayý olduðunu merak etmiyorum aslýnda.
Ama gözden kaçmayan bu dönemde de hatýr sayýlýr düzeyde atanmýþýn aday adaylýðý basýna yansýyýnca, kör göze çomak misali dikkatlerimizi çekiyor.
OlaÐanüstü valilerimizden milletvekili olamayaný var mý acaba? Ya da kaç emniyet müdürü milletvekili oldu? Generaller kaç tane?
Bir genel kurmay baþkanýmýz bile var; ceylan derilerde oturmaya merak sarýp beþ yýl kuzu kuzu oturan.
Yana yakýla seçim barajýnýn neden düþmediðinden, milletvekili adaylarýnýn partilerde ön seçimlerle yapýlmasýný saðlayacak, yasal deðiþikliklerin partiler yasasýnda neden yapýlmadýðýndan þikayet eder dururuz. Bu dönemde de aday adaylarýna baktýðýnýzda ön atamalarý yapýlan bürokratlarýn aday adaylýklarýný göreceksiniz.
Ýþte asýl engel de bu.
Neden bu insanlar milletvekilliklerine talip oluyorlar ve neden devlet partisi olarak tescillenmiþ partileri seçiyorlar? Herhalde devlet görevleri politikaya hazýrlýk için ciddi staj dönemleri bu zatlarýn. Baþarýlý olanlarý da milletvekilliklerini hakediyorlar.
Geriye doðru bakacak olursak hangi dönem hangi partiden, hangi devlet görevinden istifa ederek ya da emekli olarak parlamentoya girmiþler?
Ülkede çatýþmalarýn en yoðun yaþandýðý faili meçhul cinayetlerin en fazla iþlendiði, ayný zamanda da kara para trafiðinin en yoðunlaþtýðý ama ayný zamanda sorunlara silahla deðil de, politik çözüm önerilerinin de etkin olarak tartýþýldýðý dönemler olduðu görülecektir.
Bugünse ülke tarihinin en karanlýk sayfalarýný yazanlarýn, toplumda yükselen adalet istemlerine paralel olarak yargýlanmalarý ya da hesap verme ihtimalleri onlarý suçlularýn telaþý içinde parlemetoya sýðýnma tercihine yöneltiyor.
Görev yaptýklarý dönemlerde, görev alanlarýnda sýnýrsýz bir görev aþký ile çalýþan baþarýlý yöneticiler görev aþklarý alev alev yüreklerini yaktýðýndan olsa gerek, yeteneklerini parlametoya taþýmak istediklerinde, beyfendilerin önü açýk olsun diye ön seçim yapýlmamaktadýr. Önseçimsiz bir seçim yasasý var olduðu sürece, seçim yoluyla sanki aklanmaktadýrlar...
Bu bakýmdan oldukça sýkýntýlý bir seçim sürecinin yaþanacaðýný þimdiden söylemek mümkün. Hükümet bu konuda alternatifsiz olmanýn verdiði baþýna buyruk halinden pek memnun burnundan kýl aldýrmýyor. Baþbakan kendini devletin baþýna oturtacak bir süreci geçmek için vesayet temsilcileriyle uzlaþmaktan çekinmiyor ve halka verdiði sözleri unutuyor.
Ya Çelebi‘ye ne demeli? Hoþ bilinmedik bir þey deðildi, canýnýn CHP'den milletvekilliði çektiði. Ceylan derisi koltuklar onu çaktan cezbetmiþti.
Ýstifa edip aday adaylýðýný açýkladýðý basýn toplantýsýnda söyledikleriyle de DÝSK baþkanlýðýný ne kadar hakettiðini göstermiþ oldu. Mücadelesine siyasi alanda devam edecekmiþ.
Bu kadar olur yani? Sanki CHP iþçi sýnýfý partisi de. Sanki DÝSK'in sadece sendikal alanda mücadele eden bir örgüt geleneði varmýþ gibi...
Sendikal alanda yapmasý gereken herþeyi yapmýþ da, siyasisi kalmýþ gibi...
Koþullarýn zorlamasý ile olsa da; 12 Eylül öncesi katledilene kadar Kemal Türkler‘in genel baþkanlýðý dönemi; siyasi alanda da nasýl mücadele edileceðini gösteren, zengin birikimleri olan bir konfederasyondu DÝSK. Sýnýfýna sadýk her DÝSK yöneticisi bunu çok iyi bilmektedir.
ÞÝmdi bir dönemin devlet bürokratlarý istifa ederek CHP'den aday adayý oluyorlar. Ayný dönemde görevinden istifa ederek ayný partiden aday adayý olan Çelebi asýl layýk olduðu koltuða kavuþur umarým.
Baraj düþecekmiþ, ön seçim olacakmýþ, geçin efendim geçin. Bunlar Türkiye halký için, demokrasimiz için lüks þeyler.
Bakýn tam da seçimler öncesi nasýl bize yakýþan en demokratik yöntemlerle daha þimdiden partiler seçim yarýþýna baþladýlar bile. Kayýrma- komplo- kývýrma- kaçma- kovalama, tezgah- tuzak- utanmazlýk- kirlilik vs. vs. Kirlenmiþ bir siyasi ortamdan, kirli bir seçim sürecinden temiz bir parlamento çýkar mý allahaþkýnýza? Çýkan parlamento toplumun ihtiyacý olan temizliði nasýl gerçekleþtirir?
Tarihi önemde bir seçim sürecine girmiþken, seçileceklere bakýnca gelecek adýna kaygýlanmamak elde deðil.
Bu yarýþtan en baþarýlý iki, hadi bilemediniz üç dört partiyi parlametoya atayacaklar. Baðýmsýz olarak parlamentoya girecekler de bir partiye katýlýr(BDP).
Böylece atanmýþlar parlementosu yeminle seçilmiþler parlemetosu oluverecek.
Sonra emekliler ceylan derilerin tutkusuyla emeklemezler ama uslu uslu otururlar. Þu fýrtýna bir geçsin… Millete dokunan parlemento, atanmýþ vekillere dokunmadýðýndan yeni yasama yýlýnda da;
Anayasa yerine Baba-yasa çýkarýrlar… Sonra baþlarýz baðýrmaya kurtar bizi babaaaaaaaaaa!..
Yok caným olmaz öyle þey!
Olmaz tabii...
Ben de yazdýklarýma inanmýyorum zaten.
Memlekette Demir Kýrasi var deðil mi?
Yok mu?
"Va dý da biz mi yedik" deyo biri…
Bize de halk hayýrlýsýný bilir demek kalýr.
Bir gün olur elbet hesap sorulur. Toplum temizlenir. Vekillerini kendi seçer. Olmadý geri çeker.
Barýþ ve demokrasi koþullarýnda özgür ve eþit insanlar olarak yaþamak hakký deðil mi halklarýn?
Ali Rýza Üleç
12.03.2011-Almanya
Son Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2011 11:51
