'5199 tarihin karanlıklarına gömülmelidir'

16 Nisan 2011 14:41  

 

'5199 tarihin karanlıklarına gömülmelidir'

İzmir’de bir kedinin başını ezerek öldüren Ufuk Günaydın’ın yargılanacağı duruşma öncesi İzmir Barosu’nda bir basın açıklaması yapıldı. İzmir Barosu, Ankara Barosu, İzmir Veterinerler Odası ve Haytap ortak bir dille hayvan katliamını kınadılar...

Ufuk Günaydın davasını sonuna kadar takip ederek ceza alması için tüm hukuki olanakları kullanacaklarını açıklayan sözcüler, "5199 tarihin karanlıklarına gömülmelidir" dediler.

Basın toplantısında söz alan İzmir Barosu Hayvan hakları Komisyonu Başkanı Avukat Halil Dönmez; "Bornova'da başı tekme ile ezilerek öldürülen kedini davasında müdehaliğimizi ve sonuna kadar takipçisi olacağımızı belirtmek üzere toplandık" diyerek şunları söyledi:

"Ancak ne yazık ki geçen hafta internette ve televizyonlarda da geçen Samsun Vezirköprü'deki vahşette Türkiye'nin hayvanlarının ne kadar sahipsiz olduğunu, her gün biryerlerde canlarımızın vahşice katledildiği ve bu şiddet yanlısı şahısların cezalandırılması için kanunlarımızın caydırıcı olmadığını gözler önüne sermiştir... Tüm istatistlikler göstermektedir ki; şiddet eğilimli kişiler bu eğilimlerini önce hayvanlar üzerinde uygulamaya başlarlar. Bundan sonraki adım ise ne yazık ki çocuklardır. Çünkü onlar da hayvanlar gibi savunmasızdır."

Toplumdaki şiddet eğilimini azaltmak için, 11 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edildikten sonra hadım yasasının tartışılması ya da çıkarılmasının çözüm olmadığına dikkat çeken Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü; "Toplumdaki en zayıf halka olan hayvana, işkence eden şahsa caydırıcı yaptırımlar uygulayarak ikinci adımı atmasını engellemek gerekmektedir.

Savunmasız bir kediyi tekmeleri ile ezerek öldüren, yine bir köpeği direğe bağlayıp kaçmasını engelleyerek sopa ile döven kişi 350 lira para ödeyip o hayvancağız bir köşede can çekişirken hayatına olduğu yerden devam ediyorsa, vahşet o kişinin olağan bir parçası haline gelir.

Her gün yeni bir daha ağır vahşet haberine tanık olmamak için 5199 sayılı yasanın değiştirilerek hayvana tecavüzün, işkencenin ve vahşice öldürmenin TCK kapsamına alınmasını, bu suçları işleyen şahıslara para cezası yerine ağır, hürriyeti bağlayıcı cezalar verilmesini ve hatta bu şahısların psikolojilerinin normal şahıslar gibi değerlendirilemeyeceği gözönüne alınarak rehabilite edilmelerini ve bundan sonra toplum içine salıverilmelerinin yerinde olacağını düşünüyoruz."

HAYTAP Basın Sözcüsü Nur Şule Baylan ise; "Bugün burada kafası tekmelenerek öldürülen can kedi için toplandık..." diyerek şu açıklamayı yaptı:

"Biz burada konuşurken eminim çok sayıda hayvan şiddetten nasibini almakta... Gün geçmiyor ki; içimizi yakan, izlemeye bile dayanamadığımız vahşetle yüz yüze geliyoruz. Toplumdaki zayıf halkalar bu vahşetten payını almakta. Hayvan, çocuk, kadınlarımız şiddet eğilimi olanlar ve seri katiller bilinir ki ilk cinayetlerini ve vahşi eylemlerini hayvanlar üzerinde dener. Ve şuandaki yasa 5199 sayılı yasada bunu destekler durumda. Yasa diyor ki hayvana işkence ettin, tecavüz ettin, ver 350 lira yürü git... Sizce yürüyüp giden nereye gider biliyor musunuz, çocuğa gider tecavüz eder, öldürür. En son Kayseri'de öldürülen ve içimizi yakan 3 çocuğumuza gider. Oysa yasalar hayvana tecavüz eden ve işkence eden kişileri TCK ile cezalandırırsa, hapis ve sabıka kaydı verilse, ne olur? Hayvanlarımız, kadınlarımız, çocuklarımız, toplumumuz daha güvenli olur. Ne olur şuanda hadım yasası konuşulmaz. Hayvana tecavüz, işkence, vahşet ceza yasasına alınmazsa, daha çok çocuk tecavüze uğrar ve öldürülür. Buradan yetkililere sesleniyorum, daha ne kadar bu gerçeği görmezden geleceksiniz."

İzmir Veterinerler Odası Genel Sekreteri Veteriner Hekim Tangül Karahan ise; "Acı duyuyoruz ve peşini bırakmayacağız..." diyerek şunları söyledi:

"Biz veteriner hekimler olarak hayvanlara karşı işlenen vahşeti şiddetle kınıyoruz. 5199 sayılı yasa Türkiye’de geri dönüşü olmayan felaketlere yol açmaktadır. Biran önce gözden geçirilmeli ve katliamların önünü açan 5199 tarihin karanlıklarına gömülmelidir.’’

Ankara Barosu Gözlemcisi Avukat Ayça Sümeyra; "Ufuk Günaydın davasının emsal teşgil ettiğini" belirterek şunları söyledi:

"Ankara Barosu olarak İzmir’de sürecek kedi davası'na biz de müdeahil olduk. Sonuna kadar bu davanın içindeyiz ve bu katliamın peşini bırakmayacağız. 5199 sayılı kabahatler kanunu artık yeniden düzenlenmelidir. Aksi taktirde insanlığın üzerine kara bir leke olarak yapışan bu katliamlar asla bitmeyecektir.."

SEHAYDER (Seferihisar Doğa ve Hayvan Dostları Derneği, DOHAYDER (Gaziemir Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği), İzmir hayvanları Koruma Vakfı, Hayvan Dostları Derneği ve Karşı Gazete’nin de katıldığı toplantıdan sonra, geleceğe yönelik durum değerlendirmesi yapıldı...

dohayder.org

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0